Kalibresini unutan kör kurşunların yurdudur aşk
Mavi sulardan boş çıkan ağların tortusudur hüzün
İlkbaharı müjdeler bakışların, ben sonbaharın duçarı…
Kayıp madencilerin çığlıkları duyulur yüreğimde
Upuzun dehlizlerden geçerek geldim sana, al beni
Yumuşak bakışlarının kadrajındayım, tut ellerimi
Yorgun dizlerim, patlak bir gözyüzü biç üzerimize
Eskimiş şarkılar getirdim sana, konuklasana beni
Yağmurlar yağdı tenime, terk etmedi göçmen kuşlar
Kaç kez yırtıldı gökyüzü, bitmedi gönlümde kara kışlar
Uzak bulutları okşadı ellerim, kapandı üzerime kapılar
Yarına erteledim gözyaşlarımi tükenmedi yar umutlar…
Söküp attım içimden eskimiş arzuları, usumda tutku
Esip dağıttım kimi anıları, kilitlerle bağladım nutkumu
Masallar birikti yüreğimde, avutmuyor sevda ruhumu
Üşüyor ellerim yokluğunda, gönlümde sensizlik tohumu
Sen ol bu aşkı büyüten dizlerinde, düşler seninle güzel
Seni sevdikçe özlem de özel
Karışırım bir gün nehirlerle gözlerine, birleşir yar eller
Ölüm olur bekleyişlerin ödülü, bulutlar üzerimizi örter…