Biz insanoğlu ne kadar da aç canlılarız . Hiç bir zaman sahip olduklarızın kıymetini bilmeden onları görmezden gelerek hep daha fazlasını çok daha fazlasını istiyoruz. Bizler bu daha fazlanın peşinde koşarken zaman durmadan ilerliyor. Bir bakıyoruz nasıl da yitip geçmiş günlerimiz farkında olmadan?
Örneğin lise hayatı… Bütün lise hayatımız boyunca daha da başarılı olmak, iyi bir üniversite kazanmak için uğraşıyoruz . Olduğumuzdan daha iyisi olma yolunda ilerliyoruz hep. Ama zaman o kadar hızlı ki ne olduğunu anlamadan bitiveriyor lise. Ve hayat bizi bambaşka yollara sürükleyiveriyor. Halbuki biz daha lise hayatının kıymetini anlamamıştık. Onun güzelliklerinin farkına varamamıştık . Bu yüzden de bir parçamız eksik devam ediyoruz hayata. Belki de ömrümüz boyunca sahip olabileceğimiz en güzel dostlukları kaçırıyoruz ya da insanları ya da hayatımızı değiştirecek bir olayı. Ne için peki? Daha çok para daha fazla güç ve iyi bir statü için!
Ama hepimizin atladığı nokta şu ki daha fazla para, güç , statü bize gerçek mutluluğu verebilir mi? Geriye dönüp baktığında aslında neler kaçırdığını anlıyor insan. Ne fırsatlar kaybettiğini, hayatının nasıl ellerinden kayıp gittiğini …