Mutsuzluğuyla ruhumu ezip geçişi arasında mutluluğu vardı.Zafer kazanmışçasına parlıyordu gözleri;ezilip büzülmüşlüğümü, parça parça oluşumu gördüğü anlarda.Ağzından çıkardığı olur olmaz sesler burnundan da çıkmaya başlıyordu.Büyük bir hışımla ittirdiği nefesi kocaman bir iç çekişiyle sonlanıyordu tekrar tekrar.Sanki onu boğuyorlardı,yanlarına çağırıyorlardı.Boğazından tutan o çirkin pis elleri uzaklaştırmaya çalışıyordu her nefes alışında.Öyleydi işte bizimkisi;biz birbirinin mutsuzluğundan hem mutluluk yaratan hem de mutsuzluk yaratanlardık.Dillere destanlığımızla keşke biraz da beraber parçalansaydık.