kendi ölenler neden ölüyor
kendi yaşadıkları bilinmediği için mi
akşam çiçekleri gibi oturalım burada
herkesin dibini kazıdığım burada
soran olursa diye; yaşamıyorum,bir kafesin içinde nöbet tutuyorum
bir özgürlüğü yoluyorum kanatlarından
cümleler kuruyorum
nefes alıyorum-içime
dışıma-nefes veriyorum
soran olursa diye oturalım burada
soran olur, oturalım burada
akşam çiçekleri gibi
kedileri öz-lemişim
yaktığım kedinin kokusu burnumda değil
ellerim hayalet çiçekleri görüyor
gözümde miyavlamalar yok
istek yüzeye sinmiyor
istek zerreme varmıyor
istek yaşam dışı
buradan ötede neler oluyor diye
oturalım akşam çiçekleri gibi
herkesin dibini kazıdığım burada
yakında bir yerde ihanet saçlarını tarıyor
cinayet tohum ekiyor
yalan sulanıyor
riya besleniyor
soran olursa diye; yakınımı kesiyorum
nefes alıyorum-içime
nefes veriyorum-dışıma
akşam çiçekleri gibi
sorsunlar diye değil
oturalım
birleşelim burada
akşam çiçekleri gibi
benim de evrenim diye değil
benim evrenimi ellemeyin
benim evrenim
hücrelerim acıyor yalnızlığım açık edilince
hücrelerim kanıyor evrenimin yalnızlığına varılınca
yalnızlığımın evrenine dokunulunca
saygı aygıtları paramparça yakında
soran olursa diye yakınımı kesiyorum
hiçbir şeysiz bir suyu sıkıyorum
çiçekler rüzgarla sallanmıyor ki
akşam çiçekleri
yakında üç kişi, iki kişi, bir kişi yok ki
kımıldayan dudaklar açılıp kapanan gözler
hareket halinde eller kollar var
akşam çiçekleri
akşam çiçekleri
akşam çiçekleri
bu öğle vakti burada
4 comments
“soran olursa diye; yakınımı kesiyorum
nefes alıyorum-içime
nefes veriyorum-dışıma
akşam çiçekleri gibi”
Kalemine sağlık…
Teşekkür ederim Sena, senin de…
güzel bir şiir olmuş, orijinal.
Teşekkür ederim bohem zombi..