”Tanrı ya da ilah, özellikle tek tanrılı inançlar tarafından evrenin tek yaradanı ve yöneteni olduğuna inanılan doğaüstü varlık.” Tanrının sözlük anlamı bu ancak benim için on yıl önce farklı bir anlam ifade ediyordu. ”Dinin, doğduğun coğrafyaya bağlıdır.” teziyle benim de dinim İslamdı. Ailem Alevi idi dolayısıyla ben de Alevi sayılıyordum.
O günü çok iyi hatırlıyorum. Annem din kültürü kitabımı aldı 5-6 dakika göz gezdirdi. ”Aman oğlum, şimdiden tembih edeyim sana eğer okulda ‘Alevi misin?’ diye sorarlarsa ‘Hayır, Sünniyim.’ de” dedi. Bunlar bana tamamen yabancı kelimelerdi. ” Tamam anne söylemem.” Ama içim içimi yiyordu. ”Neden, biz kötü insanlar mıydık ki, kimden kaçıyorduk/korkuyorduk?” diye kendi kendime söylendim.
Ertesi gün oldu okuldan gelip annemin yaptığı patates ve sosis kızartmasını yerken annem öğüt vermeye başladı: ”Oğlum bak hiç bir yerde yalan konuşma, Allah iyi insanları sever. Seni cennetine alır sonsuza kadar mutlu yaşarsın. Hatta yalan söylesen bile pişman olup bir daha söylemezsen Allah seni affeder. Allah bütün insanları sever ve …” Annemi dinlerken yavaş yavaş çocukça bir düşünceyle aklımda bir süper kahraman belirdi: Güçlü ve kaslı bir adam ama biraz yaşlı ve pos bıyıkları beyazlamış. Suratında babacan ve merhametli bir tebessüm. Annemin anlattığı tanrıda güzel olan her şey onda varmış gibi düşünüyordum. O günün gecesi tavana bakıp tanrıyı düşünmekle geçti. ”Vay bee!”
O yıl 4. sınıfa geçmiştim, din kültürü derslerinden birindeydik. Hocam başladı anlatmaya: ”Allah kötü insanları hiç sevmez -ama annem Allah bütün insanları sever demişti- cehennemine atar ve orada acı çektirir sonsuza kadar -ama nasıl olur Allah o kadar acımasız olamaz ki- sakın Allah’a şirk koşmayın sizi hiç affetmez…’ diye Allah’ın bütün gazaplarını anlatmıştı bize. Sadece hocaya bakıyordum ama sınıftaki herkesin korktuğunu hissedebiliyordum. Benim tasarladığım ‘tanrı’ modeline hocanın anlatığı tanrı uymuyordu: ”Allah iyiydi neden ondan korkalım ki?” diye düşündüm ve çocukça bir düşünceyle bombayı patlatan ben oldum: ”Öğretmenim Allah’dan korkulur mu ya eheheh.”
”Sen ne dediğinin farkında mısın evladım! Bunu söylediğin için Allah seni cezalandıracak. -ama öğretmenim Allah öyle değil ki o beni sever- Bir daha sakın böyle şeyler söyleme hem söyle bakıyım Alevi misin sen?” İşte o soruyu ilk soran din kültürü hocamdı. Ben ise hocanın bana bağırışıyla şoka girmiştim sanki. Ağzımdan fısıltı gibi bir ses çıktı: ”Evet.” Ve hocam tüm hiddetiyle devam etti: ”Belli zaten sizde Allah korkusu ancak bu kadar olur.” Başımı öne eğip oturdum. Teneffüs zili çaldı, başım önde oturdum. Diğer dersler başladı, başım önde oturdum. Düşündüğüm tek bir şey vardı: ”Biz gerçekten kötü müyüz? Annem kötü mü, babam kötü mü, kardeşim kötü mü, ben kötü müyüm?”
Eve geldiğimde ise anneme bu yaşananı anlatamadım çünkü onun verdiği tembihi yerine getirememiştim. Şimdi ise unutmaya yüz tutmuş bu anım bilinçaltımın tozlu raflarında yerini almıştı. Kim bilir belki de şuan Agnostik olmamın sebeplerinden biri de bu anımdır.
9 comments
Benimde başımdan böyle bir şey geçmişti. Aynı dine mensup olsan bile mezhepler var. -ki din bir dogma ise yorum farklılıkları olmamalı bu durumda din kendisi ile çelişiyor.- insanlar kendilerin den olmayan herkesi dışlar.
Sizin de başınızdan geçeni bilmek isterim
İslamda dışlama yoktur
ve İslam, çelişkili bir din değildir. vesselam 
Nahl 93. ayet der ki: Ve eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet kılardı. Fakat O, dilediğini dalâlette bırakır. Ve dilediğini hidayete erdirir. Ve elbette yaptıklarınızdan sorgulanacaksınız
Hayatın heryerinde olan şu ayrımcılık saçmalığı vicdani bir olay olan din konusunda da yapılıyor ya aklım almıyor ne zaman bu kadar iyilikten ve hoşgörüden koptu bu insanlar saçma.
İyilik ve hoşgörü için insanların herhangi bir dine ihtiyaçları yoktur. Tanrıya inanmayan bir insanın, hayatını ”iyi” biri olarak geçirmeye çalışması dinden bağımsız bir vicdana sahip olduğunu gösterir
Ne yazık ki insanlar en çok da bütünleşmeyi öneren Din ile birbirlerini ötekileştiriyorlar..Din adına savunduklarıyla en çok da dini karalıyorlar..Tanrı’yı öyle hayal etmekten vazgeçmeyin..Tanrı sizin hayal ettiğinizden fazlası değil zaten
Benim için tanrı hep o ‘babacan’ varlıktır
Allah’u teala hayal edilenden fazladır
