Aynı çemberin içindeyiz biliyorum, birer noktayız seninle biz, yan yana gelsek tüm denge bozulacakmış gibi. Ayrılsak bütünlüğümüz, benliğimiz yok olacakmış gibi.
Biliyorum bu yüzden bir varsın bir yoksun. Ama çıksak diyorum şu çemberden, kalsa bir başına ne hali varsa görse bitse bu kısır döngü. İçimde ki çocuk yalvarıyor hadi çık diye ama hâlâ savaşıyorum ve sen hâlâ savaşıyorsun!
Yapma diyorum sana içimden çığlıklar atıyorum tek kelimesini duymuyorsun, hey artık duy beni..
Söz veriyorum sen çıkarsan koşarak geleceğim sana. Çok kırgınım, çok yorgunum hepsi senin yüzünden hadi artık çık şu nalet olası çemberden, sevmekten sevilmekten daha yüce ne olabilir ki !
Buradasın bu semtte ve bana bu kelimeleri yazdıran bu his yıllardır bitmeyen bu his. Keşke ben bunu yazarken geçsen buradan, şu müzik arkada fon iken geçsen şu sokaktan ben “göğe bakarken” geçsen ya da hani diyorum bir bahane bulsan da şu sokaktan geçsen. Okuduğum kitaptan sana dair cümleler buluyorum, işte ben tam onları okurken geçsen buradan. Ne bileyim yahu bahane mi yok geç işte geç şu sokaktan. Sorularıma cevap ol. Bitsin nasıl bitecekse. Bitirelim şu oyunu artık hadi bul bir bahane geç şu sokaktan!
…
http://https://www.youtube.com/watch?v=jDrGD8Umjv4&list=RDjDrGD8Umjv4#t=14