Her şey sıradandı. Bu sokak, bu kalabalık, bu ruh hali… Her şey olması gerektiği gibiydi.
İstanbul’a yaraşır bir havaydı. Hafif bir yağmur, hafif bir soğuk. Hayır, çok soğuk değildi. Hani ince bir hırka giyince ısındığın, o hırka olmayınca titrediğin havalardan. Evet. Her gün yolunun düştüğü o sokağa girdi. İnsanlar kitapçının önünde oturmuş birilerini bekliyordu yine. Biri gitar getirmiş, çalıyordu bu yağmurda. İnsanlar rahattı sanki burada. Köşedeki dükkandan müzik sesi yükseliyordu her zamanki gibi. Barlardan, cafelerden gelen müzikle karışıyordu.Burası hep böyledir. Hep de böyle olacak. Biri eksilse de, biri katılsa da; bozulmayacak.