Yaşadığımız hayatı bizmi seçiyoruz?Yoksa tercihlerimize göremi hayatımızı şekillendiriyoruz.Yani bize yazılanmı,yoksa bizim yazdığımız bir yaşammı?
Aslında bir kaç kavramın anlamını anlarsak bu soruların cevaplarını deruni tarafımızda bulacağız.Kader, Allah’ın kâinat’da olmuş ve olacak herşeyi ezelde bilmesidir.Ezel;sonsuzdan bakmak demektir.Paralel doğrular sonsuzda kesiştiği ve sonsuzda zaman ve mekan olmadığı yani dün, bugün, yarın diye bir kavram ortadan kalktığı için tek noktadan aynı anda gören bir makamdır ezel.O yüzden Allah’ın bilmesinin bir ünvanıdır, dolayısıyla kader iş yapmaz.Şöyle bir örnek vereyim;siz önünüzdeki bardağı nasıl kaldıracağınızı biliyorsunuz,ama ilminiz onu kaldıramıyor.Yani,sizin cüzi iradenizle Allah ne yapacağınızı biliyor,ve bildiği içinde yazıyor.Burda iki kavram daha çıktı karşımıza;cüzi ve külli irade.İnsanın içindeki arzu ve istekleri kendi iradesiyle tercih etmesi cüzi,sonsuz işleri birlikte dileyebilen ilahi iradeye’de külli irade diyoruz.Allah bizim irademizi,kendi ilim irade kudretine yani kendi külli iradesine bağlamış ve tabiri caizse;”Ey kulum irademle hangi yolda gitmek istersen seni o yolda götürürüm.Bütün fiilleri ben yaratırım,benden istediğin fiillerden dolayı ancak sen sorumlusun der”.Toparlarsak eğer,kendisinin takdir etmiş olduğu,yani insanın müdahale edemediği kâinatdaki bütün işleyiş ve o işleyişin içersindeki insanın cüzi iradesini aynı anda ezel makamında görüp ihata ederek Levh-i mahfus’a yazmasına biz kader ve kaza diyoruz.
Hikmet YALÇIN