Şükür! durmadı yağmur bugün şehrimizde
Yıkadı sevdaları
Yıkadı nefisleri bugün
Sultanım geliyor.
Hoşgeldin demeyecek mi sandın yoksa?
Damlalar, hazırlıyor memleketi güllere
Atın binbir çeşit yapay kokularınızı
Sıcak pide kokacak sokaklar,Ey insanlar!
Bırakın en eski adetlerinizi
Kirli kalmasın hiçbir yer
Koş! Koş! önce temizle fani ve körpecik bedenini
Otur bir köşeye
Koy alnını secdeye tövbe et Ey kardeşim!
Geliyor Sultanımız
Bak yıkanıyor şehirler
Durmadı gözyaşları gök kubbenin bugün
Ağlıyor halimize
Ey gafil nefis, daha ne beklersin?
Yıkıyor Rabbim gönülleri görmez misin?
Koş! sende nasiplen bu bereketten
Çık dışarı!
Şemsiye denen gavur icadına gerek yok
Alma onu ibadethanene, engel olmasın sana
Çık dışarı!
Yıkansın gönlün
Daha ne durarsın ablacım duymaz mısın çağrıyı?
Nen var?
Neye güveniyorsun?
Bu neyin efeliği bayım?
Kalk nasiplensin “bereket” denilen nur damlalarından İmanın.
Çıkın evinizden!
Temizlensin yürekler
Temizlensin şehir
Görmez misiniz neler oluyor şu bilim insanlarının tabiri ile Dünyada
Misafirler ağırlamaz oldu birbirlerini artık.
Türküz, Müslümanız diyenler etti birbirlerine en büyük kötülüğü
Görmez misin?
Kirleniyor “dünya” bayım
Kalkın bir besmele çekin evvela
Çıkın dışarı,
Çıkın da ıslansın saç dipleriniz, erisin taş bağlamış yüreğiniz.
Çıkın dışarı, Ey insanlar!
Bereketlensin sevdalarımız
Çıkın dışarı!