Ebediyete uzanan bir aşk
Kaldırımların sessizliğinde kuşların cıvıltısında çocukların gülüşlerin de ,nikotinin zehrinde hayat bulan bir aşk
Ölü bir şehrin yalnız insanın karanlığa aşkı
Ama sefil ve tek taraflı,
Bogazinda dugumlenen kelimelerin ebedi özleyiş duyduğu aydınliga çıkamayan karanlık aşkı
Hüznün ötesinde bir şey o kalbin hissettiği duygular
Buruk bir kalp.
Durgun bir akarsu o kalp.
Suskun,somurtkan yüzlü bir kalp.
Yaşadığına dair tek belirtisi nefes alan bir kalp.
Umud çınarının altında haşmetli dalları sallandıran rüzgarın esintisinden nasibini alamayan bir kalp.
Ucu bucu olmayan kainatın milyarlarca insanı barındırdığı dünyasında bir tek kişiye ait olan bir kalp.
Ferhat ın dağları delip kavuşamadıgı,Mecnun çok sevip ulaşamadığı, Karakoç’un uğruna savasamadıgı gibi bir aşkın kalbi.
Gönlün umudunu gecenin karanlığına teslim etmesi
Gözün görmekten kalbin sevmekten çekinmesi
Bu, hayaller ile mutluluk duyan bir aşkın risalesi
Kurutulmuş bir gülün defter yaprakları arasında hapis yaşayıp gün yüzüne kavuşacağı günü sabırsızlıkla beklemesi gibiydi
Gecenin karanlığıymış gün ışığı zannedilen.
Boğuk bir ses tonuyla seni seviyordum kelimeleri yıllanmış bir aşkın gözyaşının ıslaklığında hissedilen
Gülden çehresine kelebeklerin konduğu kız
Bir gülüşü kalbi daglayan kız
İçinin güzelliği dışına yansıyan kız
Ey gün ışığına çıkamayan karanlığın sakladığı kız!
Sesleşinim sanadır umudun ışığını kalbin derinliklerinde karartan kız!