Fizik Evren’inden Büyük Patlamaya, Makro-Mikro Alemden, Kuantum Düşünme Yöntemlerindeki ‘eksik telkinlere’, Tabiat’ın dilindeki alemden hakikat boyutundaki Metafizik Düşünme düsturuna, Fizik ve Felsefenin ortak hareketindeki Metafizik anlayışına, Evrim Teorisindeki hassasiyetlerde insanların görmek istemediği unsurlara kadar aslında kendimin çokça şey anlatmak istediği lakin konsorsiyum olarak fazla bir zemin olmaması ve buna ek olarak “O’nun bildirdiği kadarını bilebiliriz’ ayeti kerimesindeki bana verilen Fizik, Felsefe, Tasavvuf, Tâ’lim’ül-Müteallim ilimlerinin yanı sıra, İmam-ı Rabbani Mektûbat ve Bedüizzaman Said Nursi Risâle-i Külliyat’ında ki analoji, İbn Sînâ, İbn Rüşd, Muhyiddin İbni Arabi, imam- Gazali, Nurettin Topçu, Jean-Paul Sartre, Baruch Spinoza gibi uzayıp giden ilim üstadlarının (İbn Rüşd, Satre ve Spinoza vb..eleştiri alanımdadır) çalışmalarına hakim oluşum ve en önemlisi Selmân-ı Farisî (r.a) terbiyesi ve onun önderliğiyle Cemil Meriç’in ilme ve fikre yaklaşımındaki omurgalı duruşu, ben’im düşünmeye başladığımda fikirlerimde deprem olurmuşcasına kelimeleri kontrol edemiyor oluşum sebebiyle, program en azından tahayyül ettiğim gibi olmasa da, insanlardaki bazı konulara yaklaşımındaki eksik kalınmış ya da diyalektik olarak altı boş hercümerç edilmiş fikir gediklerini kapama olarak bir şeylere bir yerden yön vermenin doğruluğunu istişare etmiş, kendi hayat-ı içtimaiyemde yapmış olduğum mütalâa ile bu mülahazanın doğruluğunu dile getirmek amacına hizmet etmiş olduğumu düşünerek bu programa katılmaya kendime rabbimin inayetiyle izin verdim. Umarım haddimi aşıp ilim sahiplerini kendi nefsani söylemlerimle inciltmemişimdir.