Anı yazmaya reklam arası verdim! Nal ve mıh’la yola çıkıyorum. Motorlu araçlar trafiğe çıkıp, cadde ve sokakları allak bullak etmeden önce, şehir içi ve kırsal kesimin nakliye ve ulaşım aracı at arabasıydı.
Hani şu, İstanbul Büyük Ada’da, hayvan severlerle, belediyeleri karşı karşıya getiren, çözüm bulunurken; çarşafa dolaşan, ulaşım ve de nostaljik turizm gezinti vasıtası…
Z kuşağı yeni nesil gençlerimiz, tek ve çift tırnaklı hayvan gurubunun ayaklarına, nal çakıldığını bilir mi bilmez mi, kuşkuluyum.
Malum, teknoloji çağında, tek ve çift tırnaklı canlıların, trafikte yeri ve yolu yok!
Bizim çocukluğumuz, nalbantların hem nala hem mıha vurduğu, dönemedi.
Onun için makale başlığını, ”Hem nalına hem mıhına (vurmak)” deyimini esas alarak, nal ve mıh koydum.
Adıyla yaşasın!
Görelim mevlam neyler, hangi yoldan, hangi fikir ve düşünceyle bizi buluşturur cem eder.
İnsanlık tarihi, doğaya benziyor.
Bazen dağ tepe, bazen de düz ova, plato; kıvrım kıvrım vadi!
Kimi dönem ip kadar düzgün, bazı devir çok zikzak viraj.
Çağımızdan asırlar önce yaşayan insanlarla, günümüz insanı arasında; inanç bakımından, gözle görülür fark yok. Özellikle, nereden geldim, nereye gidiyorum; sorusuna verilen cevapta, kopyala ve yapıştır devam ediyor.
Mesela:
Çok tanrılı uygarlıktaki alışkanlıkların katmerlisi, tek tanrılı semavi dinlerde aynen sürüp gidiyor.
Daha açık mı konuşayım.
Uyarmasanız da sadede gelecektim.
Bu gün Arife!
Yarın Bayram!
İslam coğrafyasında, insanlık bayram kutlarken, birçok hayvan canından olacak. Oluk oluk kan akacak.
Kurban alanları kan gölüne dönecek. İşin garibi bunların hepsi de ibadet diye Allah adına yapılacak.
Tıpkı çağımızdan 3 ila 5 bin yıl önce, çok tanrılı dine inananların dönemde var olan, ritüeller günümüzde tekrarlanacak.
Lafı çok uzatmamak adına sadece Urartu uygarlığından tanrılara kesilen kurban ve kurban sayısına kısa birkaç örnek vermek isterim.
-Uratu’lartın Yüce tanrısı olan Ḫaldi için her bayram 17 sığır ile 34 koyun kurban edildiği tabletlere kazınmış.
– Fırtına, Rüzgâr, Gök Gürültüsü, Yağmur ve Savaş Tanrısı olan, Teişeba’ya da 8 sığır ile 12 koyun kurban ediliyormuş…
– Güneş Tanrısı Şivini’ye ise 4 sığır ile 8 koyun kurban layık görülmüş.
Elbette her uygarlığın kendine özgü inancı ve de ritüellerinin olması çok doğal!
Yadırganacak bir şey de yok…
Öyleyse lafı eveleyip gevelemeden, sadede gelelim.
Ve Hz Musa, Hz İsa ve de Hz Muhammed Ana rahmine düşmeden önce var olan âdet – töre niçin bilişim çağında hala uygulanır diye kendi kendimize soralım.
Bu soruya doğru cevap verdiğimiz gün, yer yıl kurban bayramlarında dizi filmi gibi yaşanan dram ya sona erecek ya da sezon sonu tatiline çıkacaktır. Sürçü lisan etikse affola! Kurban bayramınız mübarek olsun!