Uzun zaman olmuştu rüyalarda buluşmayalı. Seninle tek buluştuğumuz yerdi rüyalarım, onlara da gelmez olmuştun. Bu sabah geldin. Gördüm seni. Ama çok mutsuzdun, tebessüm bile etmiyordun. İyi misin? Her rüyamda güzel görürdüm bizi, gerçekte ‘biz’ değildik ama rüyalarımda ya biz olalım diye çabalardın ya gülüşlerin huzur doldururdu içime ya da.. Güzel şeyler işte. Ama şimdi fotoğraflarında olduğu gibi, mutsuz gördüm seni. Gerçek hayatta olduğu gibi, bakmıyordun yüzüme, görünce de başını çeviriyordun. Ben yine sen beni gör diye birçok şey yapıyordum. Herkes görüyordu, sen görmüyordun beni. Sahi beni neden sevmedin? Hani tamam kalple alakalı, zorla sevemez kimse kimseyi. hele ki görmediğin birini sevmemen normal, bir şeyler hissettin bana evet ama hemen bitti onlar sen beni görmeyince. Bende öyle olmadı. Sen yokken bile vardın ki benim için. Sesin, kokun, gülüşün yoktu evet ama ben seni hep sevdim. Rüyalarımda buluştuk bazen her gece oldu bu buluşmalar. Bazen hiç. Çok üzülürdüm seni rüyamda göremeyince, seni göreyim diye dua ederdim her gece. Kabul olurdu bazen. Sabahları uyanmak istemezdim. Bu sabah da rüyamdaydın ya, uyandığımı fark ettim ama gözümü açmadım devam etsin rüya istedim. Gitme istedim. Rüyamda bile beni bırakıp gittin. Niye hep gidiyorsun benden? Artık tamamen gittin biliyorum. Önceden gelir gibiydin ama şimdi gelmek kelimesini bile kullanamıyorum isminin ardından.