-Seni dinliyorum.
Düşüncelerimi toparlamaya çalıştım. Çok fazla ses vardı beynimin içinde. Sanki birini bile dile getirsem her şey daha kötü olacaktı. Daha ne kadar kötü olabilir diye düşündüm:
-Uzun zaman oldu. Konuşmadık hiç. Seni özledim. Çok şey paylaşmıştık sonuçta. Yani, yaptığım bir hatadan dolayı oldu böyle. Şimdi düzeltmeye çalışıyorum ama biraz zorlanıyorum tabi. Senden de çaba beklerdim, bu zamana kadar her şeyi sindirip içine atmışsın. Bunun için sana kızıyordum, anlamsız geldi sonra. Ben olsam ben de aynısını yapardım. Belki senin kadar iyi bir oyuncu olamazdım ama. Denerdim en azından. Ya da gelip konuşurdum. Bilse ne yapar sence diye sorarlardı, gelir konuşur derdim. Yanıldım. Yine başladım çok konuşmaya. Seni buraya bunun için çağırmadım zaten. Sadece, hani, insan bazen kafasında aynı kişiyle defalarca aynı şeyi konuşunca, onu ilk gördüğü an hiç ara vermeden devam ediyor sohbetine. Sanırım bu biraz rahatsız edici, sana bunları söylemem. Kusura bakma. Senelerdir kendimi aynı mahkemede yargıladım.
Hiç sesini çıkarmadan dinledi. Suratından neler hissettiğini anlayamıyordum, konuştu:
-Zamanında, yani bunu öğrendiğimde, şaşırdım. İnsan beklemiyor. Bozuntuya versem, her şey daha güzel olmayacaktı. İkimizde zor durumda kalıp, gerginliğimizi çevremize yansıtıp tat kaçıracaktık. Öyle iki üç kişiyle sınırlı kalmaz, herkes öğrenirdi. Bunun senin için ne kadar kötü olduğunu biliyordum.
-Araya neden başkalarını soktun?
-Çünkü ne olursa olsun benim için bir arkadaştan fazlası olamayacaktın. Hislerini biliyordum ama bitmesi için uğraştım gibi. Beceremedim gerçi.
-Sen de beni sevmiştin, yine sevseydin ben sana böyle yapmazdım.
-Seninle bir şeyler paylaşmak istediğimde beni hep kendinden uzaklaştırdın. Bir sorunum olduğunda gelip seninle konuşmak istedim ama sen sadece kendini düşündün. Beni dinlemedin hiç. Gülüp geçiyordun her şeye. Bu söylediğime kırılacaksın belki ama, hala çocuk gibisin. Belki biraz büyüdüğünde düzelir her şey.
-Yıllar geçti diyorum, büyümekten bahsediyorsun hala. Sen kaç sene beni olduğum gibi kabul ettin. Neden şimdi gözüne batıyor, onu anlamıyorum.
-Bazen insan vereceği tepkileri geciktirebiliyor. Üzgünüm, gitmem gerekiyor şimdi.
Masadaki boş çay bardağına bakarak iç geçirdim. Kalkıp kendime bir çay koyup, aynı senaryoyu tekrarladım kafamda.