Gitmek. Gitmeye karar vermek. Zordur, bu nedenledir karar verilmez gitmeye. Seçenek değildir. Bazen istersin de yapamazsın, bazen istemezsin de el mahkumdur.Gitmek adam yolda bırakmaktır bazen. Bazen de küsmektir hayata. Kaçarcasına gidersin. Siktirolup gidersin. Gidemezsen, yani niyet etmiş de yapamadıysan daha zordur. en zorudur.
Gidersem güzel olacağının garantisi yok ama kalırsam güzel olmayacağından eminim.
Hani karı koca kavga eder ama tatlı bi kavga ve adam der ki ‘Gidiyorum lan ben!’ ama öylesine demiştir. Karşıdan ‘gitme’ demesini beklemiştir. ‘Bak gidiyorum haa’. Kadın ses etmez. Muzipliğe vurup ‘Neyse gece kalayım sabah giderim’ der adam. Umut fakirin ekmeği. Sonra kadın der ki ‘git’. O gidişin dönüşü zordur. Yoktur.Oysa ‘kal’ dese hatta hiç bir şey demese bile sabaha kadar sevişecekler belki. O adamın da akıbeti bilinmez, kadının da. Hangisi daha güçsüz ya da yalnızdır o da bilinmez. Bilinmesin de zaten. Kötü şeyler bilinmesin!
Bir de acıdan kımıldayamayanlar var. Gitmek istiyor ama çok geç. Kalıyor sonra ama öldürüyor herşeyi. Ne yemek keyiflidir ne de uyku. Yaşamazlar artık, sadece nefes alırlar; ve çoğu bu acılarını satırlara döker, notalara döker, çizgilere döker de içini dökemez. Özer Atik küsüp gidemeyenlerdir zannımca. Dökülenlerdendir.
Gitmek tek kişiliktir, bu yüzden yalnızca başını alıp gidersin. Gezmek değildir, çünkü gezip gelinir. Gidilirse gelinilmez. Her gidişin bir dönüşü yoktur, başka bir gidişi vardır.
Bazen dersin ki ‘bak gidiyorum haa’. Ses yok. ‘Neyse borçlarım var, işim var. Sonra giderim’. Ses yok. Küsüp gidersin. Ses yok. Gidemezsin, kalırsın; kırarsın içindekileri, döküverirsin. İstersin ki gürültülü olsun kırıp dökmelerin. Ses yok.
Ne siktirolup gidersin ne de kararlı, planlı. Gidemezsin. Nefes almaya devam edersin sadece. Öylece.