Yürüdüğüm bütün şehirlere adın gelir bir bir
Arkamdan çıka gelen tekerlekler
Biriktiğin bütün okyanusları boca eder üzerime
Kaçtığım bütün caddeler üşüşür perilerime
Sabaha karşı dört gibi gözlerimdesin
İşte ne zaman bir otogar çarpsa bana
Atlı asker familyasından ordular giriyor kara sularıma
Ordular gelip geçiyor koltuklarıma kuruluyor
Adın ne zaman bu şehirde sergilense
Tebessümvari ön adıyla enjektörler
firar ediyor otobüslerden
İşte ne zaman bir kareli etek doğsa batıdan
Güncemden bir nota daha eksiliyor
Adının uğramadığı bir kıtayı düşünerek
İçimi soğutuyorum, bir cehennem ferahıyla.