“Değersizliğin felaketi, değerin kopmuş olduğu dünyasından başka bir dünyaya düşmesidir.”
“Gerçekleşmiş hayaller, tehlike arzediyor. Paylaşılmamış başarılar, mahvediyor. Aktarılmamış fikirler, yalnızlaştırıyor.”
“Zaman, aslolan sahibinden düşünce ölüyor. Her canlı bir vaktile vardır ve o vakit, onda biriken varlığını bitirine kadar o canlıdır, yaşıyordur. Bu bakımdan, zaman, canlıların ömrünü tüketerek varlığını sürdürüyor.”
“Kitap tavsiyesi, tavsiyelerin içinde en çok saçmalayan, insana en adice yaklaşan, insanı kendi ağında boğmak isteyen kendini beğenmişliğin, kendinden emin oluşun kalabalık ve şatafatlı bir yer edinme isteği üzerine birikimli hareketinin ağır bir lanetidir, çünkü, insanda ayrımcılığın, dışlamanın, ötekileşmenin eğitilmiş halini meydana getiriyor. İnsanlar kitaplara bölünüyorlar, kitaplara bölünmek istiyorlar, düşünmek denen hamallığı yapmak istemiyorlar, ancak bu hamallığın getirisini yarınları için satın alırlar. Düşünmeyişin mutlak ödülüdür, konacağı yerin daha önceden başkaları tarafından hazırlanmış olması, hazin sorunların içine tek başına, aslı olmayan yoğun fikirlerle gömülmesi.”
“Aşılanmış cesaret de, alıştırılmış nezaket de, toplumun bayatlanmış erdemlerinin en eski öğretilerindendir.”
“Sizi istedikleri yere götürenler, sizi peşlerinde sürükleyenlerdir ve muhtemelen, zihninizi de, şifreyle açılabilen ve bu şifreyi kendileri belirlemiş oldukları çelikten bir kasaya koymuşlardır: zihniniz size karşı ambalajlı.”
“Reklamlara bakmak, sizi, heran bir şeye ihtiyaç duyarcasına onu istemek zorunda bırakır.”
“Hayal edebileceğim ve onu bir amaca dökebileceğim en acınası ve aynı zamanda en yetinilmez şey, şatafatlı bir yaşama alışmaktır.”
“Yaşamın anlamı arayışı bir yanılgıdan ibaret, içi doldurulamaz bir boşluktur; yaşamın öz karakteri (hareket/değişim) manayla sadece süslenir, altyapısında gerçek arzu bulunur, onunla doğrulur, onunla oluşur, gerçekliğini de ancak onunla yakalar.”
“Her özyapı kendini bir şekilde şişirip patlatıyor.”
“Mükemmellikten korkmamamız gerekir, çünkü onu hiçbir zaman yakalayamayacağız!..”
“Çocukluk yaş ile şişer ve patlar… Yetişkin hastalığına yakalanır… Bu hastalığın beklentileri boynuzundan tutunmaya çalıştığı sürecin kaosu içinde yaşamdan bir parça koparmak üzere, oradan oraya vurarak parçalar kendini.”
“Beden, varoluşun oluşsal durumudur. Varlığın, nesneleşen başka oluşsal durumların üzerinde yaşama bağlanma tasarısının meydana gelmeden hemen önceki durumudur.”
“Zihninizde bir inanca dair bir yer açmak için, zihninizin özyapısından beliren sorgulama yetisini ve bilimi karanlık bir kuytuya iteklemelisiniz.”
“Düşünmek, zekanın, yaşamın açığını yakaladığı bir hareket, yer değişimidir.”
“… yüzündeki bıkkınlık ifadesinde zevkin sınırına varmış gibi bir şey sırıtıyordu…”
“Düşünmek yapılacak bir iş, meydana gelecek bir sonuç değildir; meydana gelmişin, yapılmışın iteklediği hareketin yer değişimidir.”
“Yayında olan davranışımızın kalite ölçüsü bizi belirsiz bir ölçüde bir kuytuya iteklediğinde, sahne arkasında davranış provasıyla başbaşa epey bir zaman harcarız.”
“Davranış provası yapıldığı o özel sahnede (mahrem alanda), aynı zamanda yayında olan başka bir davranış vardır.”
“Sinir hastası olmamak için, zeka çok geniş bir yoksulluğun, tamamlanmayan bir eksikliğin içinde olmalı ve orada kıvranmalı.”
“Zihin devinimine karşı gelişen büyük korku ve kaygı, bilinç enfeksiyonuna sebep olur.”
“İnancın bakış açısı, eskilerden kalmış bir miras, eskimiş bir zırh… Dünün ışınlarını bu güne yansıtan özdeşsiz dev bir ayna olarak varlığını değiştirmeden asırdan asıra taşır.”
“Kişilik, kendi bilincinde olmadığı için özdeşlik ister, ona yapışmak, onunla oyalanmak, bir bütün olmak, onunla tükenmek ister, böylece, varoluş nedenini yakalasın.”
“İdrak edilmesi, anlatılması bakımından hiçbir olanağı olmayan, tam olarak belirsiz olan bir temel taşıyan her özyapı, bir bütün olarak tamamen kişiseldir.”
3 comments
Çok doğru noktalar..
Zaman açısından ortaya koyduğunuz metaforu çok sevdim, ellerinize sağlık..
Yazım tarzınızı çok beğendim. Bir tabloya göstergesel olarak 4 parçadan bakmak gibi.