Gönül kapınızı bir şair çaldığında,çok umutlanmayın gerçek sevgiyi bulduğunuza inanarak.Şimdiye kadar hangi şairin mutlu olduğuna,sevdiğine kavuştuğuna şahit oldunuz ki size de aynısı olabileceğine inanıyorsunuz.Ama ”Hayır.” diyor dimi iç sesiniz,”Bu kız haksız.Şairlerde sevmiyorsa bu alemde,kimin sevgisine güvenebilirsin.” diyor.
Hevesinizi kırmak istemem dostlarım ama şairler,asla tam anlamıyla bir kişiyi sevemez.Bundandır ya zaten Nazım Hikmet’in dahi bir kadına bağlı kalamaması.Piraye’ye yazdığı mektuplarda ”Saatimin kayışına adını kazıdım” deyip, saatten ‘Vera’ adının çıkışı.
Onların yüreğinde şiirler yazdıkları,özlemini çektikleri bir kadın vardır,evet.Ama o kadın,asla tek parçadan ibaret değildir.Karşılaştıkları her sevda onlara bir şey katar.Varlığını fark ettikleri her kadından bir parça koparırlar.Hayallerinde bu parçaları çoktan bir ederler, ve oluşan şiir kokulu kadını bir gün bulacaklarını sanırlar.Evet dostlarım,onların kadınları bile bir şiirdir.
Oysaki herkes eşsizdir,şiir ruhlu kadınlar sadece birer hayal.Ama şiir kokulu adımlar bunu hep yok sayarlar.Belki de şimdiye kadar kimse yüzlerine vurmamıştır bu gerçeği.Bu kadarını bilemesem de, bak şiir kokulu adam, ben senin yüzüne vuruyorum bu gerçeği.
Ama her şeye rağmen sizlere demiyorum ki bir şairi sevmeyin.Sizi kırar,üzer,parçalar koparır sizden.Yine de siz siz olun,düşerse yüreğiniz bir şaire en çok onu sevin.Hele onun yüreği de size düşerse,kendinizi şanslı bilin.Sonrasında ne kadar canınız yanacak olsa da,evet şanslısınız.Çünkü önemli olan,eğer bir şairi seviyorsan ve onun da seni sevmesini sağlarsan, o şaire aşkın en büyüğünü bırakabilmektir.Hayalleri süsleyen o şiir kokulu kadın da kocaman bir yüreğin yerini alabilmektir.Senden sonra kimden ne parça alırsa alsın,en büyük parçanın sana ait olmasını sağlayabilmektir.İşte şiir kokulu adamları bu kadar iyi tanıyorken,yine de aklımı kemiren bir soruya sahibim.
Benim şiir kokulu adamım,senin şiir kokulu kadının da ben hangi parçayım?