Toprak, kuru dallar, otlar tanıdık bir şarkıyla gelen yağmurun serinliğine bırakıyor kendini… Sonbahar sapsarı ve serin bahçelerden ince, bulutsu, yağmur tıpırtıları gök gürlemeleriyle şehre doğru yürüyor. Yağmurun mırıltısına kaptırıyorum kendimi adeta, zamanı unutuyorum ya da zaman dursa istiyorum…
Gece ıssız bir orman gibi kaplıyor sokakları, camlar ardına çekiliyor herkes, kaçıyor yağmurdan. Oysa ben istiyorum onu; bana dokunmasını, dokundukça hissettirmesini. Bu an hiç bitmesin Allahım hiç bitmesin, rüya gibi bir hissettiriş bu…