Bir kitap yazıyorum ve bu kitap da olmazsa olmazdır, YILMAZ GÜNEY.
Yeşilçam’ın ÇİRKİN KRAL lakaplı efsane jönlerinden birisidir,mücadele ve onurlu bir yaşamın vücut bulmuş halidir aslında.
Yılmaz Güney’in gerçek hayattaki ismi Yılmaz Pütün’dür. Kendi söylevlerinden yola çıkarak Pütünün anlamı kırılması zor sert meyve çekirdeği anlamına gelmektedir. ÇİRKİN KRAL olarak adlandırılmasının temelinde filmlerinde oynadığı rollerdir, Filmlerinde ezilmiş, hor görülmüş bir Anadolu insanının filmlerinde mevcut kötülüğe başkaldırıları vardır. ÇİRKİN KRAL olarak adlandırılmaya başlandığı dönemin en önemli dönüm noktası Lütfü Akad’ın yönetmenliğini yaptığı yılmaz güneyinde yazdığı o dönemin iyi filmlerinden olan Hudutların Kanunu’dur.Yılmaz GÜNEY büyük bir insandı,düşünürdü,yazardı,senaristi hep ezilenden yana olmuş bu kimliği ile milyonların kalbinde taht kurmuştur. . Yılmaz Güney kendini yeşilçama adamış bir insandır, toplamda 114 filmde oyunculuk yapmış, 26 filmde yönetmenlik, 15 filmde yapımcılık, 64 filmde ise senaristlik yaparak bu alanda kendini tarihe altın harflerle yazdırmıştır.
Yılmaz güneyi anlatmak için ne sayfalar, ne romanlar, ne dergiler yeterli kalır bu dünyada. Yılmaz GÜNEY, hapishane yıllarında kaleme almış olduğu Yol adlı filmin senaryosunu yazarak Cannes film festivalinde Altın Palmiye ödülüne layık görülmüştür. Yılmaz GÜNEY’İN benim kanımca üç önemli filmi vardır, dönemin ve hali hazırdaki şimdi zamanımızın filmlerinin bile yanından geçemeyeceği geçemediği üç film Umut, Arkadaş ve Sürü yılmaz GÜNEYİN Türk sinemasına armağan olarak bıraktığı üç başyapıt.
Yılmaz GÜNEY normal hayatında da zorluklar ile mücadele etmiş bir insandır. Normal hayatında çocukluk döneminde pamuk işçiliğinden gazoz ve simit satıcılığına kadar çeşitli işlerde çalışmış, bu işlerin sayesinde hayatın ne kadar zor olduğunu ezilenlerin hep gariban, fakir, yoksul insanlar olduğunu görmüştür aslında.
Mücadelesi ve siyasi kimliğin her daim savunan bir kişilik abidesi olan Yılmaz Güney, ilk hapis cezasını On üç dergisinde yazdığı Üç Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri öyküsünde komünizm propagandası yapmak ile suçlanmıştır ve akabinde yargılanmış, 1961 yılında 1 yıl 8 ay hapis cezasına ve 8 ay Konya’ya sürgün cezasına mahkum edilmiştir.İkinci hapis cezasına neden olay ise, Endişe filmini çekmek için Adanada çekimleri esansında karıştığı bir olay sırasında bir yargıcı vurdu ve yargıç olay sonrasında öldü. Bu olay neticesinde 19 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir.
Bu olay hakkında türlü şehir efsaneleri mevcuttur,yılmaz Güney film ekibi ve o dönemin belediye başkanının da aralarında bulunduğu bir grup ile gazinoda eğlenmekteymişler, ağır ceza hakimi olan Sefa Mutlu sarhoş bir halde,mekana gelerek yılmaz güney ve yanındakilere sataşmış gazinodakiler araya girerek sefa mutluyu uzaklaştırmışlar. Ama bir süre sonra sefa mutlu tekrar mekana geri gelerek yılmaz güneye ağır küfürler ederek hem de eşi yanındayken eşine bile küfür etmesi bardağı taşıran son damla olmuş ve yılmaz güney sefa mutluyu vurmuş sefa mutlu bunun sonucunda yaşamını yitirmiştir.Bu olaydan sonra cezaevinde sanat üzerine çalışmalarına devam etmiştir. 1981’de Ispartada bulunan yarı açık cezaevinden izinli olarak ayrılarak bir yolunu bulup yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştır.
Ahmet KAYA ve Yılmaz GÜNEY gibi büyük isimler her daim yurduna,hasret ve özlem içerisinde yaşamak ve ölmek durumunda bırakılmışlardır.Bu insanların tek derdi ezilenden yana olmak Hak,Adalet,eşitlik dolu bir ülke istemekti.Tüm çabaları bu yöndeydi,sistem bunu kabul etmedi ve onları sistemin kuklaları olan medya güçü ile hain ilan etti. Lakin ne yapılırsa yapılsın halk onlara, her daim başının üstünde yer buldu kalplerinin en güzel,en anlamlı,en sevgi dolu, yerlerinde onlara yer verdi.Yılmaz Güney toplumun kanayan yaralarını anlatarak onu beyaz perdeye aktararak bu alanda ölümsüz bir EFSANE olmuştur.
Yılmaz GÜNEY 9 eylül 1984 tarihinde mide kanseri sonucunda hayata gözlerini yummuştur.Yılmaz Güney duruşu ve yaptığı işler ve gösterdiği dik duruş kimliğiyle taraflı,tarafsız bir çok insanın hafızasında yer edinmiştir.O bizden biridir aslında yazdığı kitaplar, oynadığı roller, çektiği filmler ,hep bizleri anlatır.Bu FAŞİST düzenin değişmesi üzerine toplumun bilinçlenmesi için örgütlü bir mücadelenin şart olduğunu bizlere göstermiştir.
Yılmaz GÜNEY ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen,ÖLÜMSÜZ bir insandır.Her daim yılmaz GÜNEY aramızdadır,fikirleri ve düşünceleri bu yıkılası düzene karşı bize umut ve ışıktır bizim yolumuzda.
Işıklar içinde uyu ÇİRKİN KRAL YILMAZ GÜNEY…