Birkaç uğultu duyuyorum…
Kendiliğinden mi bilmem,gözlerim ağırlaşmış.Başımda bir kadın.Sahi…Ne olmuştu?
Kalk dedi uzan biraz,su vereyim.Şimdi suyumu içtim.Çok şükür bir kağıt ve kalem buldu benim için.Sana nasıl desem bilemiyorum.
Yazımda kötüdür bilirsin anacım.Oğlunu affedesin.
Dilim dönmüyor ama nasıl anlatayım sakın bana kızmayasın.Nasıl onları bıraktında geldin demeyesin.Bende tam değilim anam.
O gün düşman hatta çok yakındı.Mermi sesleri yine uğulduyordu.Sadece bir grup kalmıştık.Yerimize gelen olurdu elbet.Elbet olurdu.
Yiğittik.O günde.Bugün de!
Lakin zaman varmıydı?Bize zaman lazımdı.Hat ha düştü ha düşecek.Urfalı Ahmet vardı.Topladık onunla şehitlerin üzerinden el bombalarını.Toprak kan kokuyordu.Her şehitin gözünde aynı bakış.Bize mezar lazım.MEZAR.Alnından öptüm terli birinin.5 dakika önce yanımdaydı.Beraber getirmiştik tekbirimizi.O önce içti şehadeti.Düşman sipere yakındı ama bombayı atmaya güç yetmezdi.Çıkardı Adanalı Mustafa cebinden bir sapan.Bikaç saniye baktı.”Küçükken kuş vururduk”.Hepimizi bir gülme aldı gitti.
Sahi ne şen şakraktık.Ben pimleri çekiyordum mustafa sıkıyordu.Bayağıda iyi nişancıydı aslında.Hepimiz acemi erdik. Necati,Kemal,Ali,Ahmet,Mesut,Ökkeş,Mahmut davrandı silahına.Urfalı Ahmet boş dururmu oda katıldı.Son bir tekbir çektik.
ALLAHU EKBER!
ALLAHU EKBER!
ALLAHU EKBER!
10 Kurşun Askerdik…
Düşman hattımıza girdi.Süngüler kan kırmızı.Son bombanın pimini çektim.Ama Mustafa yoktu.Bir sağa baktım düşman bir sola baktım.Elimde bomba.Kalbim hızlandı.Herkes tek tek şehit düşerken teker teker tekbirler azalıyordu.Bombayı yuvarladım siperimize.
yere yattım.Bir uğultu.Yine tekbir sesleri…
Yetiştiler.Vallahi yetiştiler annem.İki bacağımda feda olsun ki yetiştiler.
Birkaç uğultu duyuyorum…
Kendiliğinden mi bilmem,gözlerim ağırlaşmış.