SİZİNDE YAŞARKEN HİÇ TOPRAĞA GÖMDÜKLERİNİZ OLDU MU? (HAYATA DAİR)
Bir noktadır bu… Sizlere yazılan, diğer koyulan noktalardan sadece biri. Son defa NOKTA ile bitireceğim sözlerimi.
Hiçbir blog yazıma benzemeyecek bu kez yazacaklarım, sizinle yaşanan anları anlatmayacağım bu kez satırlarımda.
“Sizden önce”..
“Sizinle”. Ve
“Sizden sonra”
diye ayırmayacağım bu zamanı zarfını. Gidişinizi yazmayacak, bana kalanları, sonraları, ‘belki’ ile başlayan umutları, ‘keşke’li hayıflanmaları, karanlık geceleri, bitmez bekleyişleri, derin iç çekişleri, hüzünleri ve ağlayışları düşmeyeceğim satırların arasına… Gerekte yok zaten anlamazsınız siz!!! menfaate göre komik karaktercik modlarında gezeceksiniz yine…. Sizin gibilere şimdi ve son defa, hiç duymadıklarınızı yazacağım son noktamda…..
Çok zaman olmuş siz gideli zaten yokmuşsunuz zerre yokluğunuzu hissetmemiş bu şahsiyet. Kaç gün doğumu yaşanmış ve kaç geceyi karşılamış yokluğunuz! Yine de tın kadar acıtmamış canımı. Kısacık zamanda Kaç mevsim görmüş içimin ağlayan yanı, bilmiyorum… Üzerine yağmurlar yağdıracak kadar çok zaman olmuş gidişiniz. Yarayı soğutacak, acıyı azaltacak, size herkes gibi bakmayı öğretecek kadar çok. Belki de niyetiniz buydu, başardınız mı acaba? orasıda muamma diye sorarlar adama?
Sildim sizi başka kılan isminizi yüreğimden, geçmişimden, kanımdan, canımdan!.. Gururla yaptım bunu hem de peh…..
Dün gece tek başıma kitabım uçurumdayken artık aydınlığını seçebildiğim hayatımda, aklımdan geçenlerdi belki de beni yüreklendiren, kalemi elime düşürüp “Yaz bunları” diyen. İçimde avazı çıktığınca “Yeniden başla!.. Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,
yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını;
dağlara döneceksin duvara döneceksin yüzünü. Kimleri devirmedi kimler yitip gitmedi beşkuruş etmeyen dünyada ALLAH BÜYÜK!!! “Meyve tutan ağaç taşlanır.’’ üstadım ‘’Düşmanın yoksa hiç başaramamışsın bu hayatta demek’’ diyen bu sesi keyifle dinliyorum nicedir. Teslim olmalı bu sese … Ve yeni bir hayat yeşerttiğin yolda, geçmişi yaşamak yerine azimle ileriye yürümek… Şimdi MAĞDUR EDEBİYATI yapmayacağım vesselam… Ben eşide gördüm dostuda gördüm, kardeşide gördüm, arkadaşıda… Ardımda kalan postuda gördüm… İyi Günümde bana koşanları… Kötü günümde yalın ayak kaçarken Gördüm… !!! DEMEYECEĞİM bu sıradan kalıplaşmış sözleri üzgünüm (!!!) Attım onları heybeye, cebe, rahat olsunlar. Sap keser misalidir bu hayat. Alim olmaya gerekte yok bunu bilmek için. Her yeni günde İnadına ileriye hep ileriye… Yeni bir güne uyanıp geleceğe bakmak ve siz dolu maziyi artık yoktan saymak. Eğilmez başım DİM DİK…
Vazgeçtim sizli geçmişten…
Artık biliyorum! Gelseniz de hiçbir şey değişmeyecek, bunca yaşanmışı silmeye yetmeyecek hiçbir pişman dönüşünüz. Unutturmayacak ardımızda kalan onca zamanı ve dönseniz de bir gün, bayram olmayacak eskisi gibi o günün adı. Öyle çok şey değişti ki, öyle çok şey yitip gitti ki içlerimizden. Her gün biraz daha yitirdik bize dair olanı, her gün biraz daha kaybettik koruyamadık bizi birbirimize mecbur kılan o güçlü bağı. İşte bu yüzden biliyorum artık, bu bekleyiş sonlanmalı…
Sona geldik işte, hani o çok sevdiğim gecenin sonu ve şiirin son mısraları gibi;
“Bazı dönüm noktaları vardır insanın hayatında
Ömür boyu sürer nöbeti
Bu da öyleydi
İyi olun
Sağ olun
Uzak olun
Ama bir daha asla görmeyin beni”
‘’ İnsanların en tehlikeliside; başkasının kazandığı ilgi ve sevgiyi çekemeyendir. Güneşi balçıkla sıva-yanın başardığını gördünüzmü hiç?’ KİŞİ KENDİNDEN BİLİRMİŞ, İŞİ’ Atasözünüde açıklamama gerek yok sanıyorsam!!! Haset , önlem alınması unutulmuş bir GÜVE gibidir. İçin , için kıskançlık yapanı yer bitirir’’ diyen (ünlü destan KELİLE DİMNA’nın yazar ) … Ve Hintli düşünür BEYDABA’nın bu konudaki sözleriyle noktalamak istiyorum blog yazımı…
Hepinize aşk ve sevgiyle bezenmiş, güzel duygularla sarınıp sarmalandığınız, kıskançlık ve hasetten uzak, umut ve barış dolu yarınlar diliyorum. Herkes gönlünün kalbinin vicdanının yalanının dolanının menfaatinin karşılığında yesin ekmeğini…..
” VE yine o yüzümde PİS gülümsemeyle AZİZİM!!! Hoş çakal-ın yaşarken TOPRAĞA İFTİHARLA GÖMÜP, ZERRE KADAR ÜZÜLMEDİKLERİMİZ…
A—M–S