Ayın çehresi denize vurunca ondan başka manzara kabul etmiyor dünya.Alışagelmişin dışına çıkarıyor sanki denize yayılmış ışık simetrisi.Bir gecenin hazinliği ve müthiş karanlık örtüsüyle tüm bir evren raks ediyor.Kimsenin sevip gidemediği o yerlerde yine bir şeyler başlayıp bitiyor.İçimmden türlü türlü kelimeler geçiyor.Hepsi bir çığlığa sığınarak kayıp gidiyor içimde.
Acısız bir şehrin gün batımı ayrı gün doğumu güzel olurmuş.Yolu bir denize çıkarmış.Hani en çok sevdiğimiz bir sokaktan maviliğe doğru bir kapı açılırmış.İçimizde bir yerde kaldı belki de.Öldü gitti kalabalığın gürültüsünde.Tramvayların altında,metrobüslerin üzerinde.Kim bilir bir vampur dason aşığım sandığım bir adam da kaldı her şey.Toplu bir mezara benziyor ya şimdi içim.Dışıma vuruyor ya en kötüsü odur.Bir başkasına aldanıp gittiğim o yolların pişmanlığı varmış her yerde.Kendime bir tuzak kurmuş onu yaşamışım.Kim bilirdi o zamanlar inancın ne demek,varlığın ne demek…Benim bu nefsimi ben ne bilirdim.Hayalsiz bir kafa yolunun sonunda üzülmemeli,gün çoktan dönmüş olur çünkü başka yerlerde.
Başlamak ve bitirmek üzerine kurulu her şey.Sürdürmek diye bir şey de vardı ya o pek bilinmez.Kayıp kelime aslında tamamen anahtar kelimeydi.Her ne var ki biz o kelimeyi tanımadık duymadık.Sürdürmedik o yarınları,bitirmedik.Hep yarım kaldık.Hilale benzedik de bir kendimiz olamadık.Çıkmaz sokağın,dar kaldırımları bile çatladı hep bu sitemlerden.Sitem olamazdı artık çünkü biz bile bile yarım kaldık.
Gerçeğini kim bilir kim sorar?Kendinde midir yoksa cevap?Bir kimsenin ihtiyacı yok mudur bu suallerin cevabına.Kenara çekilip duvara dizilip acıya mı mahruz kalalım illa.Neyse ki yine her şey çok uzakta bir yerdeydi.Cevapta,yarımın yarısı da.