aşk çığlık çığlığa kalbime dolandı .
durun kalabalıklar burası çıkmaz sokak ,
sen bir nazlı gelin ,
birde o çocuk gülüşün ,
dur ve bak duvardaki asılı gölgelere ,
şimdi;
gölgelerimiz ruhumuzun kara lekeleri…
ayırt edebilir misin içimdeki çocuktan beni …
erkenden kalkabilir ruhum ,
sen ,
içindeki çocukla kal …
… \ yada git
yerde serili kilim ve bir kaç ince bacaklı böcek,
aç kollarını korkusuzca gererek ,
hava birden pusuya yattı.
sen karanlığı gözlerinde önce boğ sonra ulaşılmaz iklimlerden suya bırak ,
durmadan devinen gövdenin üstüne al yağmurları ,
artık mevsimlerden sonbahar ,
dökülen yıldızlarda ara beni ,
parlak ve bir o kadar parlak tak saçlarına düşüşlerimi,
sen ince bir gelin , durmadan devin …
yerde serili bir kilim ,
gözlerinde yedi iklim
Gökhan Idikut