Sensizlik beraberinde getirdiği duygularla ünlü ruhumda;
Buluşmuştuk, çok güzel vakit geçirmiştik , mutluyduk. Sadece senin yanında olmam mutluluğuma sebepti. Ama gün bittikçe karanlık geldi yine ruhumun bahçesine. Ayrılacaktık, araya ailelerimiz girecekti. Üzülmüştüm… Sen farketmiş miydin emin değildim ama sende üzgündün farketmiştim. Konuşmuyorduk… El ele tutuşmaktan yorgun bedenimiz, gizlerimizin ortaya çıkmasından korkan kalplerimiz, günün biraz daha uzamasına izin vermeyen mantığımıza kızan gözlerimiz…
Bitmişti işte gün, vakit… Biten her neyse kızgındık. Arkandan bakarken bir an kendimi daha önce hiç keşfedemediğim ama var olduğunu bildiğim boşlukta buldum. Bir an tarif edemesem de sonra sonra çöle benzediğine kanaat getirdim. Koskoca bitmek bilmeyen bir çöl… Durup durup sana susuyordu kalbim. Seni istedi, susadı… İlerde suyun olduğunu bilmesine rağmen yırtılıcasına yandı. Korktum o an, senin sularına gelemeden başka sulara kapılmasından. İçimde ki kendi kendime kurduğum o çölün yerleri yarılıyordu sanki. Kendi kurduğum işkencemdin.