Eğitim rıza-ı ilahi doğrultusunda gerçekleşmelidir. Bu ise ancak Kur’an ve sünnet kaynaklı bir eğitimle mümkün olmaktadır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de de belirtildiği üzere okuma yaratan rabbin adıyla olmalıdır. Kuran-ı Kerim insanları en güzel bir biçimde eğiten mukaddes bir kitaptır. Sadece bir eğitim kitabı değildir. Aynı zamanda insanları değiştirip dönüştüren bir kitaptır. Ahlaki krizlerin yaşandığı çağımızda, bizleri değiştirip dönüştürecek bir eğitim kitabına ihtiyacımız vardır. İnsanlara değerlerini hatırlatan, özündeki eşref-i mahlukat oluşunu hatırlatacak bir kitaba ihtiyacımız var. Bunu ise Kur’an-ı Kerim karşılayabilir. Nebevi bir izahat olan sünnet metoduyla Kur’an-ı Kerim’deki ayetler ışığında bir eğitim metoduna ihtiyacımız vardır. Kulluk görevi için yaratılmış olan insanoğlunun benliğine dönebilmesi ancak kendisine gönderilmiş olan mesajlara (Kur’an’a) dönebilmesiyle mümkün olacaktır. Bundan dolayı eğitim sistemindeki temel kaynaklarımızın, var oluş amacımızı ortaya koyan, bizlere değerlerimizi hatırlatacak ve ahlaki gelişimimizi şekillendirecek olan Kuran-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz’in sünneti seniyyesi olmalıdır. Eğitim ve öğretimin prensiplerinden bahsedecek olursak:
- Eğitimin bir amacı olmalıdır ve eğitime başlarken hâlis bir niyetle başlamalıyız. Okuma eyleminin amacını anlamamız gerekir. Her ne iş yapacaksak bu işlerimiz niyetimizle gerçekleşmelidir.
- Okumak ve eğitim Allah için olmalıdır. Çünkü “yaratan Rabbinin adıyla oku!” emrine muhatabız. Okumak eylemi bir diploma için değil de Allah için olmalıdır. Diploma amaç değil sadece araç olmalıdır.
- “Oku!” emriyle karşı karşıyayız. Yaratılışı da oku, kainatı da oku, yani Allah’ın kevnî ve tekvini ayetlerini oku. Allah’ın kudretini anlama açısından okumak mühimdir. Ulema, “siz ayet denilince sadece Kur’an’da yazılı olanı anlamayınız, Allah’ın kainattaki düzenini de okuyunuz” demişlerdir.
- Okumanın, öğrenmenin araçlarından biri de kalemdir. Ayette, “O kalemle yazmayı öğretendir” diye geçmektedir. Dolaysıyla okumayla beraber yazmak da gerekir. Çünkü yazmak okumanın ayrılmaz bir parçasıdır.
- İnsan, öğrenebilmesi için bilmediğini ikrar etmesi gerekir. Bu şekilde ilim kapıları kendisine açılabilir.
- Allah okuyana ikram eder, cömertlik gösterir. Ayette de “kerim, cömert olan Rabbinin adıyla oku!” diye geçer.
- Eğitim ve öğretimin prensiplerinden bir diğeri de insanın çok düşünüp az konuşmasının gerekliliğidir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’in muhtelif yerlerinde müteaddit defalar düşünmeyle, akletmeyle ilgili hatırlatmalar yapılmaktadır. Tefekkür ve tedebbür, eğitim ve öğretimin en önemli ve vaz geçilmez unsurlarıdır.
Sonuç olarak insanoğlunun eğitim ve öğretimini Kur’an’ın rehberliğinde gerçekleştirmesinin önemini bir kere daha vurgulamak istiyoruz. Ayetler ışığında eğitimin gerçekleşmesi insanoğlunun ufkunu açacaktır. Ve onu her iki cihanda mesrur kılacaktır. Bugün sorunlarımıza çözüm bulamayışımızın temelinde Kuran’dan uzak düşmemiz yatmaktadır. Adeta bir kılavuz niteliğinde olan ve bizlere her konuda ufuk açan bir kandil mesabesinde olan Kitab-ı mukaddesimizin eğitimimizin kaynağına temel teşkil etmesi temennisiyle..