Sıkılmıştım bu gece, ne yapacağını bilmeyen ellerim sayfaları tek tek karalıyor sonradan bu karalamaları bir araya getirip anlamsızca gülüyordum. Gözlerimin devir daim yapamadığı bu anda soğuk kahve bardakların iç titretici yanı sessizce masanın üstünde duruyordu. Her şey olması gerektiği yerde ama tek bir eksikle ben burada değildim diye biliyordum. Çünkü gerçekten ben burada değildim. Dışarı çıkıp koşmak, koştukça karanlıkları yarmak istiyordum. Neden böyle bir şey istediğim bilmemenin vermiş olduğu bu acı tablo gözlerimdeki yaşı sitemlerimle beraber avuçlarıma bırakıyordu. Nedenini bilmediğim bu anlamsız an harflerin ve kelimelerin yoksunluğu içerisinde ebediyetin bir an içerisinde kara toprakla buluşacağını ister istemez müjdeler gibiydi. Gözlerimin tanıklık ettiğin kaderim, harfi harfine işleniyor ve yazarım bundan memnuniyet duyuyordu. Herkes yazarının kim olduğunu bilmek isterken, ben yazarımın elindeki kalemi benimle paylaşmasını istiyordum! Böylesine güzel bir anı görmenin üzerimde var edeceği masumane algıyı sizlerle paylaşmak isterdim ama ne o bana kalemini uzattı; ne de ben bu anı yaşayıp kaleme aldım. Sadece hissettiğim tek şey dışarda esen soğuk havanın odamdan daha soğuk olmayışı. Cebimde kalan son parayı birkaç kağıt, bir parça ekmek ve mum alamaya harcamamış olsaydım. Belki ısınmak için çöpçüden bir soba alabilirdim. İngiltere de yaşamanın en büyük zorluklarından olan bu durum bir yazar olarak kaderimi fazlasıyla titretiyordu. Yazarlık yapmanın para getirmediğini bilmek kimi zaman acı olsa da kimi zaman emeğin güzelliğinin sadece yazarla var olduğunu gösteriyordu. Kimi zaman yazarlığımı cebime koyup geçimimi daim ettirmek için bulaşıkçılık yaptığımı sizlerle paylaşmak gururlandırıyordu beni. Belki şimdilerde yazdıklarıma değer vermiyor olabilirsiniz ama günün birinde bir neslin en esaslı adamı ben olacağım. Ama gelin görün ki bunu öldükten sonra izleyecek olmak veyahutta bilmek üzücü. Keşke azıcık yanınızdayken değer verseydiniz bana, belki o zaman sizlere armağan ettiğim tabloların bir çok dizeden var olduğunu görürdünüz. Şimdi derin bir sessizliğin ardına gizlenip mumun sıcaklığında erimek istiyorum. Eğer bir gün olurda beni anlamak isterseniz lütfen yazdıklarımı okuyun o zaman sizlere neden ben olmadığınızı söylemiş olacağım.
[Bilinmeyen yazarın bilindik ötesi güncesi]