bu şehirden gidiyorum .
ardımda bıraktığım yalnızlığım ,
gölgelerim ve gülüşlerim ,
bu şehirden gidiyorum.
siyah bir ufkun peşinden ,
yola çıktığım geceler,
bu şehirden gidiyorum .
bir senfoni orkestrası çığlıklarından kaçarak
içime gömerek zamanı ,
ben, bu şehirden gidiyorum .
durmadan yüklendiğim özlemlerim ,
ve boylu boyunca duran sokaklar ,
ben , bu şehirden gidiyorum ,
sen olmadan yaşadığım mevsimler ,
her sabah kapalı penceremden giren güneş…
sen olmadan içtiğim o sıcak çay ,
artık dayanılmaz bir müzik gibi kulaklarımda .
ben bu şehirden gidiyorum .
sokakta duran yaşlı incir ağacı ….
ve köşe başında oynayan çocuklar ,
gün eksilmesin üstünüzden.
ben karanlık bir şehre doğru gidiyorum
Ah şu yolumu aydınlatan yalnızlık ,
ruhuma geçmiş kelepçem ,
her tarafımda sen ,
nereye gitsem sen …
– Gökhan idikut –