Bir melodi gibi akarken kuşların sesi, denizin sesi, etraftaki insanların sesi ve hoyratça nakarata girer en nihayetinde Ployme nin sesi, ”İşte buradayım bak! Beni merak etmiyor muydun?” Nakaratı yarıda keser gibi girer Drakgoa öfkelenmiş bir ses tonuyla, ”Ployme mi? Ne.. bir kadın mı? Sen ne yaptığını sanıyorsun, evliyim ben?” Yaptıklarının asla bir hata barındırmadığını düşündürten kesin bir tavırla söze girer Ployme, ”bana bir şans vermeni istiyorum, bu arada sana sistemden de bahsedebilirim, elbette kimseye anlatmaman şartıyla.” Drakgoa kendini zor zaptetsede Slaom hakkındaki paranoyak düşüncesinin cevaplanabileceği ümidiyle öfkesini yutar. ”Anlat öyleyse seni dinliyorum.” Ployme etrafına bakınıp kaşlarını kaldırarak, ”burada olmaz.. limanın karşısındaki patika yola gidelim,” derken sesiyle ve duruşuyla kendinden oldukça emindir. Arabaya doğru ilerliyorlarken Drakgoa, Ployme nin ne kadar alımlı olduğunu geçirir aklından sonra birden durup ve içten içe bu ansızın gelen histen utanç duyup, ”Seni o arabaya bindiremem hayır, bunu yapamam,” der. ”Pekala, anlayış göstereceğim. O zaman şu ilerideki ağaçların altına gidelim, bunu yapabilirsin öyle değil mi?” Ağaçların altındaki denize bakan bank a otururlar. ”Seni dinliyorum,” der, Drakgoa. Ployme, adamın gözlerine uzunca baktıktan sonra kaçmak istiyor gibi ayağa kalkıp, ”aslında boş ver biliyor musun.. sistemden bahsetmemem gerekli. Tamam, boş ver birbirimizi görmedik uygulamayı sil ve asla geri yükleme.” Yüzünü buruşturan Drakgoa, Ployme nin kolundan tutarak, ” neler oluyor? Saçmalamayı kes ve bana şu sistemi anlat,” der. Otuzlarında olan Ployme gözlerinin önüne düşen perçemlerini kulak arkalarına sıkıştırırken daha fazla terlediğini hisseder, deri montunun cebinden çıkarttığı lastik tokayla saçını tepeden toplar, oldukça gerilmiştir ve banka oturup Drakgoa ya, ” bu sisteme dahil olduğumda böyle olacağını düşünmemiştim, ben arzularıma yenik düşüp sana aşık oldum. Ve şimdide sen, benden sistemi anlatmamı istiyorsun.” Evli ve iki çocuk babası olan Drakgoa, Ployme nin söylediklerinden sonra donup kalmıştı. ”Aşık mı oldun? Ama ben evliyim, çocuklarım var.” Kısa süren bir sessizlikten sonra Drakgoa, ”gel benimle arabaya geçelim,” der.
Arabaya bindiklerinde Drakgoa hemen bir sigara yakar. ”Ben de bir tane alabilir miyim?” der, Ployme. ”Elbette.” der, adam ardından tekrar konuşmaya başlar, ”sorduğum soruyu hatırlıyor musun? Neden?” Ployme, sigaranın dumanını üfledikten sonra, ”Sen uygulamayı sildiğin halde seni izledim. Biliyorum yapmamalıydım hatta sapıkça. İlk başlarda öylesine izliyordum ama daha sonra öylesine izlemediğimi fark ettim, fakat artık çok geçti, aşk zehri bana bulaşmıştı kendime söz geçiremedim. Özür dilerim seni sevdiğim için çok özür dilerim.” deyip sigarasından bir duman daha alıp söndürür. Adamda sigarasını söndürüp, ”seni anlıyorum ama ne diyebilirim hiç bilmiyorum, bana biraz sistemden bahsetsen olmaz mı?”der. Ployme bu sefer daha fazla gerilip, ”lütfen, benden bunu isteme. Ben.. anlatırım dedim ama üzgünüm. Lütfen bunu isteme.” Drakgoa aniden parlayıp ellerini setçe direksiyonun kenarına vurarak, ”sadece şu lanet olası sistemi öğrenmek istiyorum.” der, hemen ardından ellerini teslim olmuş gibi kaldırırken yüzüne de hatalı bir davranış sergilediğini gösteren bir tavır takınır ve devam eder, ”üzgünüm.. üzgünüm sadece öğrenmem gerekiyor, senide anlıyorum ama lütfen anlat şunu.” Oturduğu koltukta tamamen adama doğru dönerek, ”sana sistemi anlatırsam benimle gelir misin? Kim bilir belkide benimle gelmeyi sen istersin. Yani bu sistem çok farklı ve zinciri ilk sen kırmış olacaksın, yani biz,” der. Kadındaki kararlılığı açıkça gören Drakgoa, sistemin zannettiğinden daha ciddi bir konumda olduğunu anlar, ancak o merak yok mu? Drakgoa yı içten içe kemirmektedir. Oğlu Egloon ve kızı Zio yu düşünen Drakgoa, ”evet, bunu yapabilirim. Yani öğrensem ne olacak ki? Eşim ve çocuklarımla mutluyum. Bu bir zaman kaybıydı, alınma ama boş ver gitsin.. öğrenmek istemiyorum. Dediğin gibi olsun, boş verdim.” Saçlarındaki tokayı çıkaran Ployme, ”madem öyle diyorsun, ısrar etmem anlamsız, hoşça kal” diyerek arabadan iner. Drakgoa benzin istasyonuna girer ve aracını iç-dış temizletip evin yolunu tutar. Uygulamadaki hesabını silememesi onu üzse de üzerinde pek durmaz.
8 Ay 14 Gün Sonra
Drakgoa kollarını iki yana açarak, ” vay canına. Canımın içi çok güzel olmuşsun her zamanki gibi ama bu yalnızca Zio nun doğum günü eğlencesi.” der. Slaorm yüzünü çocuk gibi ekşiterek, ” ne olmuş yani?” deyince Drakgoa, ” pekala, pekala bir şey demedim.” der. Zaman hızla akıp geçmiş, pasta kesilmiş, doğum günü kutlanmış, çocuklar park bölümünde tabletlere gömülmüş multiplayer oyun mücadelesi veriyorlardı. Slaorm arkadaşlarıyla sohbete dalmış ve Drakgoa da ortaokul arkadaşı Relmeo ile konuşuyordu. Relmeo şaşkınlık ifadesi takınıp, ”haberleri takip ediyorsun değil mi? Son 2,5- 3 ay içinde ne çok insan boşandı,” diyerek, telefonundan ayrılık haberlerinin sonuncusunu gösterir. Haberleri takip etmediğini belli etmemek için”Elbette biliyorum. Çok üzücü olsa gerek kim bilir dertleri neydi.” der. ”Eminim geçerli bir nedenleri vardır, yoksa kimse boş yere boşanmaz. Bir de bu aldatmaysa,” der, ardından Relmeo yu eşi çağarınca, ”Sonra görüşürüz Ressyop” der ve gider. Drakgoa, merak edip boşanma haberlerine bakmak için telefonunu çıkarır ve haberlere göz gezdirirken bir mesaj gelir sonra bir tane daha ve bir tane daha. Ancak bu mesajlar multimedya mesajıdır. 3 adet resim gelmiştir, resimler yüklenince Drakgoa şok olur. İçeriye.. gidebildiği kadar içeriye gider, yukarı kattaki yatak odasına girip kapıyı kitler. Mesaj EkOnseo dan gelmiştir. Hızlıca markete girip uygulamayı yükler ve giriş yapar. ”Ployme bunlar gerçek olamaz, bana gerçek olmadığını söyle,” diyerek, mesajı beklemeye koyulur. Beklediği mesajın yerine telefondan ses yükselir, ”Gerçekten de öte… Slaorm seni hiç bir zaman sevmedi ama ben.. ama ben çok seviyorum, ben seni asla aldatmam.” der. Drakgoa, kadınının başka adamla olan açık fotoğraflarını gördükçe kan beynine sıçrar ve telefona konuşur. ”Seni Reeoh kumsalındaki parkın bankında bekliyor olacağım lütfen oraya gel.” Zor geçer dakikaların ardından bu sefer uzun bir mesaj gelir, ”emin değilim Drakgoa. Üzgünüm ama ben şimdide bana zarar vermenden korkuyorum, çünkü sistemin yegane kuruluş nedenini artık biliyorsun. Sistem evliliklere balta vurmak için tasarlandı yani herkes benim gibi gerçek, üstelik gerçekten cezbediciler, özür dilerim. Şimdi benim oraya korkmadan gelmem için bir neden söyle ve lütfen beni inandır .” Elleri titreyerek telefonu ağzına yakınlaştırıp kısık ve ara ara kesilen bir sesle konuşur, ”ağır dozda kafa yapıcı uyuşturucu almış gibi davranmaktan korkuyorum bu duygu çok acı, çok ağır.. ben onu deliler gibi seviyordum bunu bana nasıl yapabildi. Ben yola çıkıyorum lütfen gel, sana asla zarar vermem ve seni sevebildiğim kadar çok severim çok ihtiyacım var. Nasıl ikna ederim bilmiyorum ama seni orada bekleyeceğim,” diyerek sallana sallana bahçeye çıkan Drakgoa, dosdoğru Slaorm a koşup bir tokat yapıştırır ve telefondaki resmi gösterir. Sadece”Neden?” der, içerisinde ağıtlar barındıran ses tonuyla ağlamamaya çalışarak yanlarına gelmiş olan oğlu Egloon u alnından öpüp Kızı Zio yu kucağına alır ve koşarak arabasına binip yola koyulur. Reeoh parkına geldiklerinde bank ta Ployme nin oturduğunu görür. Ployme koşarak araca biner, ”Hadi, canımın içi çok uzaklara sür.” der.
Devamı Gelecek.