Bir yol ayrımı var önümüzde. Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin derler ya, güdülmüyor efenim o deve. Aklı selim olana, gören gözlere çekilmez bir dünya sunuyorlar. Sonra depresyon diye bir hastalık türetiyorlar ve ilaç sektöründe zenginleri zengin ediyorlar. Aynı ada etrafında dönüp duruyoruz halbu ki. Şarkılar yapıyor, şiirler yazıyor yalnızlığa ve çarpık düzene çare aratıyorlar. Gece gece akılsız gençler kervanında saf tutturuyorlar insana. İnsan olana çok geliyor her şey. Edep yahu! Biraz saygı ama insan olana söylenir işte, insan olan zaten yapıyorken söylenmeye gerek yokken kime söyleyeceğizde dinleyecekte yapacakta ohooo uzun hikaye. Diye diye bugünlere geliyorsun işte; hayal etmediğin dünya, bilmediğin hayat, mide bulantıları, baş ağrıları, uykusuzluk, isteksizlik hoooo depresyon ve terapi seansı 200 dolar. Kim başlatmıştı bu oyunu, kim bulmuştu? Durun tahmin edeyim Lidyalılar mı, Amerikalılar mı, faiz lobisi mi…sesimi duyan var mı allasen, beni dinleyen birileri var mı? Zırhını kenara koyup tüm ilkel duygularıyla insan olan var mı aranızda, parayı henüz bulamamış ama aramayan biriniz..bi’şey söyleyin allah aşkına, duvaramı konuşuyoruz…amaannn konuşulmuyor ki sizinle de, bakın bakın kedi videosuna falan bakın siz, Mark’ın kurduğu dünyada mutluluklar efenim…geç oldu ben kalkayım…