İnsan kendini değersiz zannetmeye görmesin! Tüm cisimler negatifize olur, duyduğun tüm sözler sana vururcasına zonklar beyininde. Halbuki ne kadar istersin duymak istediğini. Sana gelmeyen umudu, sen kaybedercesine oralı olmazsın. Gel gelim ya yarınlara yakarıp yansız olmak; tam da bu, tan vakti güneşe bakınca göz kamaştıran o anda heyecanlanmamak! O kadar ağırdır ki tüm eğilimlerine rağmen, olmakla amaçlar arasında gelip gitmek. Ve sözü hep içinde saklı binlerce yıllık insaniyet nam salmış; sana ve senin gibiler: Ya hiç esrik havada aşkı arayamasıydık. Kabul edelim, sessizce ağlamasaydık, umutsuzluğa kapılırdık. Ölümü yaşarken kapanlar gibi kimli yalnızlara dönerdik. Kaldı mı hep yarına hasret, kaldı mı yarınsız gönülden göçen sana rağmenli seni yaşayacağımlar? Bizi korkuttular. Kolay pes etmen için bahane aradık. Bilinen ne varsa denenmişti bizden önce, biz kendimizi kandırdık. Kısacası bizden kendimizi nedensiz, sebepleri onlara malum; bıktırdılar! Sen yine sen, yazılan yazı senle başlar senle biter. Sen en iyisi bana bir iyilik et; benim yaşam sevincimi geri ver. Bu olmayacağı istemektir belki ama ne yapalım. Gecenin üstümüze yıktığı: beklenti sonuçta.