geceler ötmeye başladı şimdi
kuşlar susmuş, geceler ve gece de kiler ötümde
gölgesine kast edilmeyen bir güneşle eritip yontuyorum ellerimin dikenlerini
sen, hüzünleri dünlerle uğurlanamayan
Sen, küflü gözlerle beklediği insanlığımın
yatağında acılarıyla kıvrılan bir nehir gibi akıyorsun Gözlerimin yolunda
Emanetsin, öldürmeyen ve emdikçe dirilmediğimiz
Sen, hasretsin
Göğsüm açık ve gergin
Hasretim, göğsün ve acı sütüyle bir incir
şimdi susmaların küpedir
susmalarımın kulaklarına
Tuzlara bulanmış, ısırılmış ve yarım bırakılmış eriklerin yarası
evler, üzerlerini etekleriyle örttüğü edepleriydi kadınların
Şimdi, yalvarışlarla yanık kalmış ve ürkütülmüş serçeler
doğmayan bir doğudan
batmayan bir batıdan
güne bulanmış,
dünden uyanmış
Bir rüyada
Bin rüyada
geceden arta kalan
Ama vakit, bir başka vaktin tamirine yabancı
ama vakit, başka bir vakte başlamakta yürekli ve ısrarcı
Sen sev,
Sen sev ve bil ki
Her ağaran sabahta bir teli daha beyazlıyor gündüzlerimizin
Sen sev
Sen sev bil ki
Birlikte uyanmadıkça sonu yok ölmelerimizin.
yusuf sinan