senin üzerinde çiçekli bir entari, benim fötr şapkam siyah, yelekli takım elbisemin içinde tokası soldan yatmış bi kravat ve saçında papatyalardan tacın Venedik Prensesini kıskandırmalı, güllü eşarbını sağ bileğine sarmalısın..
el ele tutuşmamalıyız, göz göze gelmeliyiz, henüz dört yaşındaki Atlas Pasajı'nda birer tarçınlı boza içip muhallebi yemeliyiz, karşıda Halep Pasajı'nın üçüncü katında Rum dostlarımız entarini hangi terziye diktirdiğini merak edip sormalı, bembeyaz yüzüne sağlı sollu fakat en az demokrat sarı saçların düşerken utanarak Şişhanede Terzi Agop derken gözlerin gözlerime dalmalı, kirpiklerim gözlerini hoşlarcasına açılıp kapanmalı, diğer gözlerin üzerimizde olduğu yıllardayız, sadece gözbebeklerimle öpmeliyim alnından ve fötr şapkam iki kez eğilmeli seni selamlarken.. Az bulunan araba trafiğinin dağından aşağı doğru inerken İstiklal 'den sen boş bulunup koluma girmelisin, bu durumu sükut edince elini kolumdan çekecekken ben dirseğimle sıkıştırmalıyım ve bu hiç kimsenin tuhafına gitmeden iki kişilik bir utangaçlığa dönüşüp cadde o şekilde bitirilmeli..
Asmalımescid'e sapacakken fotoğrafçı Nedim'in stüdyosuna gözümüz takılmalı Suriye Pasajı'nın sol çaprazındaki 4 katlı binanın ikinci katında, hani bir üstü hemen İstanbul Radyosu Ajans bürosu.. Usulca sana değmeli gözlerim, siyah beyaz bir fotoğraf çekilmek üzere girmeliyiz dükkana, bu iki gün sonra fotoğraf banyodan çıktıktan sonra tekrar buluşacağız ve İnci Pastanesi'nde birer soğuk limonata içeceğiz anlamı taşımalı.
1950 Asmalımescit'leri.. Seni uğurlarken eve, iç cebimden bir mendil çıkarmalıyım, bembeyaz, kenarında ismimin ve soy adının baş harfleri işlenmiş, yüreğim kokan.. ve sen tüm mahalle dedikodusuna aldırış etmeyecek bir hareketle bileğine sardığın eşarbı gözlerini benden kaçırarak avuç içime tutuşturmalı ve tekrar göz göze gelmekten korkarak hızlı adımlarla uzaklaşmalısın. Taa ki aramızda sarılamayacağımız bir mesafe kalıncaya dek arkanı dönmeden yürümelisin.. bak oldu mu şimdi? yine mi bakışarak öpüşeceğiz? Velev ki birbirimize kokularımızı bıraktık, bu gece daha bi gülümseyerek gaz lambamızı söndüreceğiz. Haydi iyi sıhhatler, rüyanda bize gidelim..
Ne demiştik?
Haydi gel;
Kendimizden kaçıp,
Beyoğlu'na gidelim..
01.05.2022
Kutay YÜCELEN