Bir gün sonsuz olacağız hissediyorum
Adımız anılmadan hiç rüzgarın savurduğu yerlere doğru gideceğiz
Hala sokaklarda oynayan çocukların terli ellerinde kalacağız
Ve nerde varsa aşkı taşıyan bir kalp biz orda olacağız
Bundan yıllar yıllar önce olduğumuz gibi
Gelen baharın ardında bıraktığı o yorgunluk bize benzeyecek
Her şeye rağmen sevileceğiz
Bir hüsran denizinde boğulduğumuza bakma
Eğme dudaklarını
Bu hüzzam dolu geceler geride kalacak
Yıldızlı gökyüzü nefesimizi kesmeyecek
Sen susacaksın sesin boşluklarda yankılanacak
Sen gideceksin attığın adımlar bir şehri kaldıracak
Sonsuz olacağız dedim ya laf dinle azıcık
Hem nasıl bir aşk ki bu sonu iyi bitsin
Truvayı yıkan Helen
Dağlar deldiren Şirin
Sen değil misin?
Hem nasıl bir savaş ki bu akmasın kan
İçimde atan kalp
Göğsüme saplanmış mızrak
Sen değil misin?
Bak çocuklar var şimdi
Nah şuralarda bir yerde haber verirler
Hala neşeli dudaklarında döner durur ismin
Buralarda bir yerde izin var küllenmiş
Ama hala dipdiri
Bir gün sonsuz olacağız hissediyorum
Bilmediğimiz dillerde anlatılacak hikayemiz
Denilecek ki vakti nuh nebiden kalmadır bu
Ve eskimiştir gönlün raflarında tozlanmaktan
Bir anı bir darbı meselcesine anlatılacak
Lakin bilinmeyecek ne çok can gitti o vakit
Kimse tasvir edemeyecek akan kanın rengini
Dilden dile geçecek kocaman ülkelere ufacık sevdalar sığdırır ya insanlar
Ben hep tersini yaptım
İçime sığmayacaktı sevdalarım
Bunlar dahi söylenecek
Hissediyorum ölümsüz bir sevda ölümlü bedenlerde denecek
Bir gün sonsuz olacağız hissediyorum
Bakışlara saklanacağız bir o kadar masum ve mahçup bakışlara
Ne yana baksak orda kalacağız
Gün ağarırken unutulacağız
Ve battığında güneş düşen ilk damla göz yaşında olacağız
Saklanacağız ufacık dudakların ucundan süzülen tebessüme
Kimse bizim şarkımızı söylemeyecek ama biz sonsuz olacağız
Bir vakit gelecek son kalbin sevgiyle atamadığı o vakte kadar
Çünkü sevgi bakidir kan içinde dolaşıp fani de kaldığı kadar