Bence insan ruhu bir yapboz gibidir.Parçaları birleştirdikçe bir insanın ruhunu tanıyabilirsin.Nedendir bilmem, çoğumuz insanların ruhunu tanımaya çalışmıyoruz.Belki de yapbozu yapmadan önceki karışıklık,bilinmezlik bize korkutucu geliyordur.İnsanların maskeleri olmayan,gerçek benliğinden korkuyoruzdur belki de.Ya da insanlara ruhumuzu yansıtmaktan da korkuyor olabiliriz.Herkes kendi düşüncelerini kendi iç dünyasında yaşar ve diğer insanlarla konuşurken maske takar.Halbuki birbirimizin ruhunu tanımaya zaman ayırsak belki sahte ilişkiler kurmayız.En azından dünya biraz daha gerçekçi bir hale bürünür.
Hayatın bile bize göstermediği yanları var.Bir nevi hayat bile bize karşı maske takıyor diyebiliriz.Örneğin küçük bir çocuk ileride hayatın getireceği zorluklardan habersizdir.Ya da en basitinden o gün hayatının en berbat gününü yaşıyorken birden karşına çok güzel fırsatlar çıkabilir,çok güzel haberler alabilirsin.Gökkuşağı yağmurdan sonra açar,her kışın sonunda bir ilkbahar vardır.Mesela mutluluk kavramını ele alalım.Mutlu olduğumuz her vakit,bir mutsuzluğa işaret eder.Fakat moralinizi bozmayın sakın!Dedim ya,her kışın sonunda bir ilkbahar gelir.Hep bir daire çiziyoruz aslında.Her mutluluk içinde bir tutam mutsuzluk barındırır.Çünkü mutsuzluk olmadan mutluluğun değerini bilemeyiz.Düşünün bir,sürekli mutlu olsanız bundan bile rahatsız olmaz mısınız?Bir süre sonra elbette ki sıkılırsınız.İnsan her türlü duyguyu tatmalı hayatında.Eğer her duygunun değerini bilirseniz acıdan,hüzünden bile zevk duyarsınız.Çünkü bunların da hayatın yalnızca bir kısmı olduğunu,gelip geçeceğini bilirsiniz.