Nasıl ki aşkın, sevginin,sadakatin seviyesi asla tartılamazsa seviyenin de aynı şekilde tartılamaz. Az, çok ya da orta seviyeli tabirleri kimseyi tatmin etmediği gibi çok da komik bir ölçümdür bana kalırsa.
Bazen ufacık bazense baya derin detaylar belirler seviyemizin olup olmadığını. Dikkat ediniz, ölçüsünden değil olup olmadığı durumundan bahsediyorum çünkü bir insan ya seviyelidir ya da seviyesiz. Bazen sorulan sorulardan bazen verilen cevaplardan anlarız bunu; bazen toplum içindeki hallerinden bazense aile içindeki hallerinden ortaya koyar kendini; bazen bir çocuğa yaklaşımıyla çıkar karşımıza bazense yaşlı bir amca ya da teyzeye yaklaştığı tavırla belli eder kendini… Dolayısyla konu seviyeyse ölçme, biçme, tartma olmaz orada. Siyah ile beyaz kadar nettir bu seviye hali insanın.
Ne maddiyattır kıstası sadece ne de maneviyattır tek başına. Bazen maddiyatla çıkar yine karşımıza bazense maneviyatla, kısacası insanlık halidir seviye, her şekilde çıkar karşımıza ama asla seviyesi olmazz seviyesizliğin ya da seviyeliliğin. Anlatmaya çalıştığım gibi ya vardır ya da yoktur. Bir de bir özelliğ vardır bu halin, çok uzaklardan dahi belli eder kendini.