Korkuyorum. Kararmaktan, karartmaktan. Ama istemsizce gerçekleşiyor bu. Yavaş yavaş fark ediyorum. Endişeliyim. Çokça düşünceli ama. Böyle daha ne kadar devam edebileceğimi, bu durumun nereye varacağını düşünüyorum. Sonradan bir yabancıymışım gibi dışarıdan izlemeye başlıyorum kendimi; yüreğimde yük ettiklerimin kalbimi nasıl kararttığını izliyorum korku içinde ve sessizce. Zaten başıma ne geliyorsa hep bu sessizliğimden, soluklarımın arkasına gizlediğim çığlıklardan, hıçkırıklardan geliyor. İnsanlara o kadar çok susmuşum ve hala da susuyorum ki, sustuklarım birer birer içimde patlıyor. Her söylenen, söylenemeyen. Her bağırış, bağıramayış. Her tartışma, öfke. Tüm bunları içimde biriktirişim, eteklerime toplayışım tüm taşları, sonra hepsinin ruhuma, kalbime koca koca lekeler şeklinde dönmesi beni bu hale getiriyor. Uzun yıllar sigara içmiş birinin akciğerleri gibi kalbim artık. Her iç çekişim, her içerleyişim karartıyor kalbimi. En önemlisi de soğutuyor.
Üzülüyorum. Çok hemde. Kızıyorum sonra kendime, bu halime, böyle oluşuma. Keşke her yaşanan sadece o anda kalabilse diyorum içimden. Ama ne yazık ki bende işler öyle yürümüyor. Düşündükçe düşünüyor, karşımdakine her kırıldığımda, üzüldüğümde ona dilim bağlanıp kendime çözülüyor. İnsanlardan her kaçışım, kendime sığınışımla son buluyor. Yüreğim buz gibi oldu artık. Soğuk ve tepkisiz. Her şeye rağmen açmaya çalıştığım temiz, umut dolu sayfalarım kirlendi. Kalbim karardıkça insanlara olan tahammülüm, sabrım ve özverim yok oldu. Her darbede ruhumda koca bir delik açılıyor artık. O deliğin yeri buzlarla doluyor sonra. Acımasız ve duygusuz bir soğuklukla.
Yüreğimdeki sevgiye tutunurdum ben her zaman ama bu soğukluk onun bile önüne geçiyor. Beni en çok korkutan ve dehşete düşüren de bu işte. Kalbimin karartısı. İçimdeki güzel duyguların, umutların önüne geçip tüm bunları zamanla yavaş yavaş yok etmesi. Böyle olsun istemezdim aslında. Hayatımda değer verdiğim insanların hatalarına göz yumabilmeyi, onları sonsuz bir anlayışla karşılamayı isterdim. Ama öyle bir sistem var ki ruhumda; kırılgan, naif, kendini kabuğuna kapatan. O kadar kendiyle kaldıktan sonra yüreğimi buza çevirip kendince bir savunma oluşturduğunu sanan, kalbimi sim siyah yapan bir karanlık ele geçiriyor benliğimi. Korkuyorum yüreğimden geriye kin ve nefretin kalmasından. Çok korkuyorum.