dudaklarımdaki kanın tadını seviyorum…
biraz tuzlu birazda uyarıcılar var içerisinde…
uyarıcı dediysem kafein filan…
sırf hayatıma ve kanıma tad katsın diye…
her zaman sıcaktı bana her zaman ılıman…
insanoğlu için kan diğer yaratıklara ifade ettiğinden farklı şeyler ifade etti çoğu zaman…
kimileri için namustur,kimileri için kutsaldır,kimileri için daha milyonlarca şey ifade eden plazmik bir svıdır…
her ifadenin içinde özümüz yatar…
hayvan yönümüz …
avlanmayı seven yönümüz yatar…
sorgulamadıklarını söyleselerde sizi sorgulamaktan asla vazgeçmez insanlar…
didik didik ederler her şeyi…
tüm hayatınızı…
okadar çok yargıyla ve okadar çok tecavüzle karşılaşırsınız ki…
okadar çok beyninizi ve benliğinizi sikerler ki…
ne masumiyetiniz,ne bekaretiniz,nede kendinize ait bir kimliğiniz kalır…
parmak izleriniz,düşünceleriniz,bedeniniz hiç biri size ait olmamıştır…
sadece sanmışsıızdır…
güzellik görecelidir …
ozaman güzelsin,güzeliz,güzelim…
ozaman hayat güzel…
yalan…
hayat okadar çirkin ki …
benim çirkinliğimi farkedemezsiniz…
güzel bile sayılırım onun yanında…
parlamadan sönen yıldızlar gibiyiz…
yer çekmine karşı koyamayıp tosluyoruz bir yerlere…
yavaş yavaş intihar ediyoruz…
neşteri batıra batıra kanımızı akıta akıta değil belki ama benliğimizi hiçe sayarak…
topluma ma(ğ)al olmuş insanlarız nede olsa…
kim oluğumuz,ne iş yaptığımız,şanımız,şöhretimiz önemli değildir…
sosyal bir çevremiz varmı???
nefes alıyormuyuz???
yeterli…
şarkıda diyor ya ”dünya kerhanesinde bakire değilsin tecavüz edenler var”’…
insanmısın???yaşıyormusun tecavüzü tadıcaksın…
dikenler seninde canını yakıcak…
ensest,poligamik,monogamik yada eşcinsel farketmeden, ayırmadan…
yaşamın boyunca ve bir yerlerde bir şekilde var olduğun sürece…