Günler geçtikçe Latife daha da güzelleşiyordu köylerinden şehirde konağa taşınan ailesiyle birlikte öğle
yemeğinden sonra annesiyle kahve içerken fincanların titrediğine şahit oldu ve çığlığı bastı satın aldıkları
konak sakinleri ve herkez telaş içinde meydana indiler ve bu sarsıntıdan en çok etkilenen Latifenin küçük
kız kardeşi Zülfiyeydi. Ağlamaktan gözleri kan bürümüş küçük kız Latifeyi çok üzgün görünce ağlamayı kesip
odasına gitmişti
Babaların köyde kalması onların şehirde yalnız başına oturmaları bu duruma en büyük etkendi .Çünkü
Çocuklar en ufak birşeyde sıgınacak bir dal arıyorlardı evde abileri olmasına ragmen babalarının yerini
tutamayacağının farkındaydılar.
Akşam olduğun da herkez köşesine çekilmişti.Soğuk kış günü bembeyaz karın ışıltısıyla ve ayın endamıyla
aydınlanan geceyi Latife penceresinden izliyordu ve bir an ürperdi ve tüyleri diken diken olmuş koluna bakamadan
elektrikler kesilince Latife elektiriğin geri geldiğini görmeye kalmadan bayılmıştı bile.Yukardan ses işittiğini
duyan annesi abisiyle birlikte telaş içinde Latifenin odasına girdiler.Hizmetçiden kolanya yı alan annesi
Latifeyi ayıltmak için elinden ne geliyorsa yapıyordu gözyaşlarını tutamayan annesi oğlu Kazımdan doktor çağırmasını
istedi bu durumu gören Elif kinli bir nigahla Latife ye bakıp gülüyordu.Annesi Sultan hanım bu durumu göz ardı
etti daha önemlisi kızının çabucak iyileşmesi ve eski mutlu huzurlu günlerine dönmeyi hayal ederken gözleri dalmış
ve Elifin üzerine kuma geldiği aklına gelincede kurduğu tüm hayyelerinde kursağında bir yer etmişti.