Bir kulübenin içinde ölüyorum. Barut ve kan kokusu havada duman şekilde, duvarda bir kan eseri yalnızlığı anlatıyor büyük bir zerafetle, ki bana da bu yakışırdı, soluyabiliyorum. Sperm, barut ve kan. Rüzgar kulübenin duvarlarını aşındırırken ben benden kalan sor parçalarımı kusmak istiyordum. Kusmak ve son defa hiç olmak. Yalnızca kendim için. Ama kusamıyorum, ağlayamıyorum yalnızca boğuluyorum. İçimdeki boşluk gittikçe büyüyor ve yakında bana yer bırakmayacak. Hiçliğe karışacağım. Karanlık damarlarımda akıcak ve beynime ulaşıcak. Şüphesiz ordaki karanlık onu hemen kabullenecek ve ben, hiçlikten gelen tekrar hiçliğe, mutlak kaosa geri döneceğim. Hiç olmadığım kadar yıkıcı, azgın ve tekrar bakire olacağım. Kanıma karışan uyuşturucuyla beraber tekrar doğacağım ve mutlak bir hiç olacağım. Zaten hayatım boyunca ne farklı oldu ki. İçi bakterilerle, bokla ve spermle dolu bir çuvalım ben. Tenim beni koruyan. Kusmak istiyorum ama bu defa son. Kusmuk, bok ve sperm ve kan içerisinde yüzmek, sonsuza kadar yüzmek istiyorum. Bir kulübenin içinde onu görüyorum. Artık anlıyorum ondan önce bir rüyada yaşamışım. Yapayalnız ve kafamın içinde. Benden başka kimseyle sikişemezsin. Ben olmasam bile. Sen benimsin. Ben onundum. Hep onunla olucaktım. Sokakta bir gün ben daha çocukken elimi sikime atan ve inleyen adam. Bir çocuğu eliyle boşaltmaya çalışan yüce insan. Seni düşünerek otuz bir çekiyorum. Kan kusuyorum ve otuz bir çekiyorum. Evet yalnızca o günü düşünerek. Sokakta istismar edilirkenki halimle boşalmaya çalışıyorum. Ben o çocuğum ve hep o çocuk olarak kalacağım. Ağzıma boşalırken ki yüz ifaden hep aklımda. Onu düşünerek otuz bir çekiyorum ve hayır asla kusmadın sen. Babanı her gördüğünde ağlar mıydın sen de? Her şeye sırtını dönmek ve onlarca ümidi yıkmak, üstüne işemek, babanı görünce ağlamak ama artık dayanamıyorum. Babamı öldürdüm. Onu her şey için kendisi için öldürdüm. Öldürürken erekte oldum. Tam boğulduğu anda, evet onu boğarak öldürdüm, ben de boşaldım. İkimizin de bedeni titredi ve gevşedi ben de babamla beraber öldüm. Günlerce ağladım ve kusmaya çalıştım. Kusamadım. Boğuldum. Küçükken babamla annemi sevişirken duymuştum. Anneme çok üzülmüştüm sikiliyor diye. Sonra anlamak için ben de kendimi siktirdim. Sonra babama üzülmeye başladım sikilemiyor diye. Babam da kusmak isterdi bilseydi onun beni sikmesini istediğimi. Çocuktum daha boşalamamıştım adam sikimi kavradığında. Sen de kavradın sikimi yine boşalamadım. Ağladım günlerce. Kusmak istedim. Babamı gördüm ve yine günlerce ağladım. Marketteki yaşlı teyzeyi öldürdüm. Hemen orda market reyonunda. Ölüsünün üstünde otuz bir çektim ve titreyerek boşaldım. Spermimi yüzüne sürdüm ağzına soktum varsa şayet diğer dünyada bu tadı alabilsin diye. En çok onaydı yardımım. Eminim boğulurken, evet onu boğarak öldürdüm, o da zevk almıştır ve tam ölürken orgazm olmuştur. Akıcı Fransızca konuşabiliyorum sayende. Her yanlış telaffuzumda bana tokat atardın. Erekte olurdum ben de. Sikimi ağzıma almak isterdim. Hep kendi fetişlerimin yabancısı oldum. En çok da sen. Her seksimizde kendimi yetersiz hissederdim. Sen boşalırdın ama ben kahrolurdum. Hep daha iyisini bulup beni terk edeceksin diye. Terk ettin de öldürdün beni. Ölümü siktin. Babam görse o da ağlardı ve kusardı. Şimdi bir kulübenin içinde ölüyorum. İçimde sen ve sikin. Kahroluyorum. Kusmak isterdim.