İnsanoğlu sahip olduğu ya da olmak istediği şeyleri neden alır ya da hangi dürtü onu harekete geçirir??
Günümüz dünyasında yanımızdaki sevgililerimizi bile aynı dürtülerle ya da sebeplerle seçiyoruz..Bir kere alımlı ya da erkekse yanımızdaki karizmatik olmalı,sevgilimiz moda giyinmeli çorabından gözlüğüne kadar;peki neden böyle istiyoruz ???
Zevk sahibisin ya da güzelden ve kaliteden anlıyorsun,bunlar doğru sebepler ama işin birde psikolojik yönü var…Çok paran var bir tane Spor araba aldın ya da deniz manzaralı triplex bir ev..Evet,o arabayı ya da triplex evi arabanın hızından ya da evin manzarasından dolayı aldın..Ama arabana binen ya da o manzaralı triplex eve gelen arkadaşın ‘ya bu araba harbiden süper ya da evin çok mükemmel’ dediğinde duyduğun haz ya da başka bir deyişle ego tatmini??
İşte günümüz dünyasında da gönül ilişkilerinde durum o aldığımız araba ya da evden farksız,en yakın arkadaşınız sevgiliniz için ‘ya kardeşim gibi sevdim ama çok yakışıklı ya da kardeşim harbiden güzel kız dünya ahiret bacımdır’ dediğinde ufak bir şüphe duygusundan başka göğsün kabarmıyor mu ya da içten içe mutlu olmuyor musun??? Yani günümüz dünyasında insanı birşey sahip olurken seçim konusunda tercihe yönelten şey beğenme ve de sahip olduğun şeyin beğenilmesi ya da takdir görmesidir..
Tarih boyunca her kültür kendi aşk hikayelerini yaratmıştır,konular birbirine çok benzesede isimler farklı olmuş..Batı dünyasının Romeo ve Juliet’i,Türk dünyasının Ferhat ve Şirin’i,Amerikan toplumunun efsanevi güzelliği olan Kızılderili Pocahontas ve Genç kovboy adam ve Kürtlerin o çok sevdiğim aşk hikayesi Mem û Zin ve de o çok bilinen Arap kültürünün hikayesi Leyla ve Mecnun.Bu hikayeler gerçek midir rivayet midir bilmiyorum,en azından daha sormadım…Leyla ve Mecnun hikayesi üzerine çok farklı hikayeler var ama biri çok dikkatimi çekti,sanırım hikaye Aşk’ın görsellikten uzak,bilimin Aşk bir kimyasal tepkimedir ya da Edebiyatın bir yürek işidir görüşlerini desteklemeye yönelik türetilmişti..Hikaye aynen şöyle;Leyla ve Mecnun birbirine aşıktır,gün gelir yolları bir sebeple ayrılır ve Mecnun onu aramaya çöllere düşer..Aç,susuz çölün ortasında ölmek üzereyken bir Şeyh onu bulur ve çadırına götürür..Mecnun kendine geldikten sonra Şeyh’in huzuruna çıkar ve Şeyh sorar ‘Divane,ne dolaşırsın bu kızgın çölün ortasında aç,susuz,azıksız’ Mecnun ‘sevdiğim kadını arıyorum şu yöne gitti,adı Leyla’ der parmağıyla Leyla’nın gittiği yönü göstererek..Şeyh’tamam,sen dur ben Leyla’yı bulcam’ der ve adamlarını çölün dört bir yanına salar,bir süre sonrada Leyla Şeyh’in bir adamıyla çıkagelir..Şeyh,Leyla’yı görür ve Mecnun’a ‘Buda kim böyle,bu kadın kara kuru çirkin bişey;sen bu kadın için mi ölümü göze alıp çöle düştün’der ve Mecnun’da cevap çoktan hazır ve Şeyh’e ‘Birde benim gözümle gör’ der..!
Sevgiler;
‘Arka’daş Yılmaz