bugün 16 Nisanmış sabah kalktığımda gördüm,bundan önceki gün de biliyordum zaten.zaman her türlü geçiyormuş sormadan öylece.2 ay olmuş yani seni kaybedeli.takvimin başında öylece kalakalmışım,gözümden bir yaş firar etmiş fark ettirmeden.sonra kafamı çevirmişim refleks olarak,duvarda fotoğraflarımız öylece asılı kalmış.bizden geriye bir onlar kalmış.senden sonra bir onlar verilmiş elime bir de sensizliğim.nasıl olmuş nasıl geçmiş zaman,bilememişim.belki uyuduğumdandır haftalardır.uyuyunca uyanmadan hiç,bir şeye ihtiyacın kalmıyormuş bunu fark ettim.bugün uyanmışım işte sonunda.perdeleri açtığım yok,hava nasıl bilemiyorum.burası karanlık ve havasız kalmış.diyorum ya,senden sonra yas yuvası olmuş burası.hala içtiğin şarap duruyor masada.hoşuma gidiyor onu görmek orada,belki geri gelip devam edersin diye bardağına.bugün aynı zamanda ilk defa kalemi aldım elime,biraz aklımı toparlayabilmişim demek ki.sana hep derdim ya ‘seni satırlarıma hapsettiğim an kimse alamaz seni benden’ diye,şimdi yaptığım şey de seni satırlarımda yeniden çözüp yaşatmak.belki seni bana getirmez ama kim bilir belki ben sana gelirim.gelmek derken,geçen gün arkadaşlar kapıma dayanmışlar o zaman anladım ki iyice çekilmez birine dönmüşüm ben,onları tersledim ve kovdum.beni uyandırmaya ne hakları var ki?seni görmüştüm oysaki rüyamda,bana doğru geliyordun,kollarınla sarıyordun beni eskisi gibi.nasıl da özlemişim seni,gözlerini,ellerini,gülüşünü,saçlarını,kokunu,sesini,kalbinin sesini…nasıl da çaresizim bir bilsen.acı içimde büyüyor günden güne.eriyorum,ölüyorum seninle birlikte ve sensizlikte.bilmiyorum bunları neden yazdığımı,bana darılma diye belki,arkamdan bir söz söylemedi bile deme diye.söylüyorum işte,söylemeye devam edeceğim içindeki ateş sönene kadar da.sen hiç merak etme gittiğinden beni seni bende yaşatıyorum,belki bedenin gitti ama ruhun bende kaldı…