PADİŞAHIZ BİZ
Şarkıcının, “Bu devirde kimse şah değil, padişah değil” dediğine bakmayın siz. Devir cumhuriyet devri ama hepimiz padişahız. Sorumsuzluğumuzun tahtına kurulmuşuz, paranın, çıkarcılığın büyüsüne tutulmuşuz, tahtımızı yitirmemek için dostlarımızı bir çırpıda harcayıveriyoruz hiç acımadan, utanıp sıkılmadan. Bunun padişahlıkla ne ilgisi var, gözümüzü açmak, altta kalmamak zorundayız mı diyorsunuz? Gelin şu fıkrayı dinleyin de nasıl bir padişah olduğumuzu görün.
İncili Çavuş orda burada, “Benim eşeğim padişahtan daha akıllı” diyormuş. Bu söz padişahın kulağına gitmiş. Öfkeyle, “Çağırın şu densizi de bildirelim haddini!” diye bağırmış.
Yaka paça padişahın huzuruna getirmişler bizimkini. Padişah onu azarlamış, “Dediğini kanıtlayamazsan uçurturum kelleni. Hadi konuş bakalım” demiş.
Çavuş boynunu bükmüş, “Tamam efendim, demiş. Hiddetlenmeyin de beni iyi dinleyin. Benim eşek geçenlerde taşlık yoldan giderken çukura düştü. Bir daha onu aynı yoldan geçiremedim. Ne yaparsam yapayım oradan geçmemekte direndi. Oysa siz babanızın gittiği eğri yollardan gitmekte inat ediyorsunuz. Babanızın başına gelenleri gördüğünüz halde bir türlü yolunuzu değiştirmiyorsunuz. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin. Bu durumda benim eşek mi akıllı yoksa siz mi?..”
Padişah sakalını karıştırmış, “Vallahi haklısın, demiş. Ama bunu sakın kimsenin yanında söyleme bir daha, yoksa yakarım çıranı!”
İşte biz de bu padişah gibiyiz. Aydın kişilerin uyarılarına, önerilerine aldırmıyoruz, o kadar çukura düştüğümüz halde bir türlü akıllanmıyoruz. Bizi çukura düşüren politikacıları gene başımıza geçiriyoruz. Söyleyin bakalım, padişah değiliz de neyiz biz?
Erhan Tığlı
1 comment
Kul olmaya razı olanlar oldukça padişahlar da çoğalır ve de özgürlük azalır.