Artık dillere pelesenk olan ‘Aralık ayında, Çin’in Wuhan kentinde başlayıp bütün dünyaya yayılan yeni tip Koronavirüs’ cümlesini kurmadan, konu ile alakalı bir metin kaleme almak imkansız. Bu aslında bize artık şunu da gösteriyor: Yeni tip koronavirüs dünya için yeni olmaktan çıktı. Dünyaya nasıl yayıldığı, bunda Çin hükümetinin ne kadar suçlu olduğu ve birinci ligdeki ülkelerin buna karşı aldığı önlemler ve ne kadar başarılı olduğu ile alakalı epey yazılıp çizildi. Burada, Polonya hükümetinin virüse nasıl tepki verdiğini, hayatın ne durumda olduğuna değinmek istiyorum.
Polonya’da ilk koronavirüs vakası 4 Martta Almanya’dan dönmüş orta yaşlarda bir erkekte görüldü. Yerel bağlantılı ilk vaka 10 Martta, ilk ölüm vakası ise 56 yaşında bir kadının 12 martta hayatını kaybetmesi ile yaşandı. Polonya Sağlık bakanlığı, ilk vakanın görüldüğü günden itibaren, gün içerisinde her sonuçlanan test dizisinden sonra sonuçları sıcağı sıcağına veriyor. Örneğin ortalama en az 3 kere Polonya sağlık bakanlığı resmi twitter hesabından (@MZ_GOV_PL) yeni pozitif vakalar ve bütün detayları verildi. Hangi vilayette kaç yeni vaka olduğu, yeni ölüm olup olmadığı, ölen kişinin cinsiyeti, yaşı ve varsa başka bir hastalığı daima paylaşıldı. Ayrıca twitlerin sonunda toplam kaç vaka olduğu ve kaç vefat olduğu sayısı da eklendi. Açıkçası şeffaflık konusunda iyi bir örnek yöntem izlediklerini söylemek gerek. Tabi ki vakalar artmaya ilk ölüm haberi ve ilk yerel bağlantılı vaka da görülünce hükümet harekete geçmek zorunda kaldı.
Başbakan Mateusz Morawiecki, 14 Marttan itibaren geçerli olacak bir dizi önlem açıkladı. Vakalar henüz 40 civarındayken ülke genelinde sadece market, eczane, temizlik ürünleri satan mağazalar dışında her yeri kapattı, eğitime tüm düzeylerde ara verildi ya da online derslere geçildi. Uluslararası uçuşlar ve tren seferleri durduruldu. Yurtdışında olan her Polonya vatandaşı ya da Polonya’da oturum/çalışma izni olan kişiler için ülkenin ulusal havayolu şirketi özel uçuşlar başlattı, elbette herkesin 14 gün zorunlu karantinada kalma şartıyla. Ülkenin en turistik şehri Krakow şehir merkezinde 100 insan bulmak zor. Tüm kasiyerler, plastik eldiven takmaya başladı ve kasa önlerinde 1 metre kuralı için uyarılar konulmaya başlandı. Buna rağmen tabiki vaka sayısı arttı ve iki günde 119’a çıktı, 3 kişi hayatını kaybetti.
Fakat, Polonya hükümeti tüm uluslararası uçuş ve tren seferlerini durdurarak çoğu ülkeden daha erken davrandı. büyük bir ihtimalle bu yüzden salgın 38 milyonluk ülkede çok yavaş ilerlemeye başladı. Çünkü artık dışarı temaslı vaka ihtimali çok azaldı.
Bütün bunlara rağmen, hükümet tam bir Polonya siyaseti ruhunun gereği olarak kiliseye ilk başta karışmadı. Avrupa’nın her 4 rahibinden birini yetiştiren Polonya’da kilise büyük bir rol oynuyor. Katolik kilisesini baş piskoposu salgının ilk günlerinde muhalefetten gelen bazı tepkilere(insanların kilise ayinlerinde toplanmasının virüsü yayacağı gibi) karşı virüsün Tanrının evine bulaşmayacağı ayrıca kilisedeki kutsal suyun doğal olarak virüsleri yeneceği gibi absürd, asılsız iddialarla karşılık verdi. İlk önlem paketi 10 günlüktü. Önlemlerin açıklandığı gün 200 kişilik bir parti düzenleyen iktidarda bulunan Yasa ve Adalet Partisi(PiS, Lehçe kısaltması) üyesi bir milletvekili ve aynı partiye bağlı önceki dönem milletvekillerinden, sonra bir hastanenin yönetimine atanmış olan bir kadın parti üyesi, partiden ihraç edildi. İhraç edilen hastane yöneticisinin tek suçu hastanenin, sağlık sisteminin henüz COVID-19 salgınına karşı yeterli donanımda olmadığını açıkça söylemekti. PiS lideri, ülkedeki en önemli siyasi figür ve de facto ülkenin yöneticisi, Jaroslaw Kaczynski bunlara asla tahammül etmeyen sağ popülizmin vücut bulmuş hali.
Fakat 10 Mayısta yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimleri kesinlikle ertelenmedi. Hatta PiS yöneticileri, başbakan Morawiecki, mevcut Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da bunun kesinlikle gereksiz olduğunu belirttiler. Kendisi insanlara moral konuşmaları, hastane ziyaretleri yaparken, muhalif rakiplerinin bu gibi olanakları yok. Ayrıca, miting ya da toplantılar düzenlemek de hem yasak hem de böyle bir durumda imajlarını çok kötü zedelerlerdi. Nitekim hali hazırda Polonya halkının düşmanları oldukları suçlaması ile karşı karşıyalar.
Fakat bütün bunlara rağmen ne salgın yavaşladı ne de ölüm oranları. Bunun üzerine ilk önlemlerin, belirtilen 10 günlük süresi dolmadan başbakan yeni önlemler ile halkın karşısına çıktı. Eski bütün önlemlere ek olarak, insanların kısa yürüyüş ve egzersiz, işi gereği kesinlikle dışarı çıkması gerekenler dışında herkese evde kalma zorunluluğu getirildi. Kilise( sadece onun adı verildi ama diğer dini mekanları da kapsadığını biliyoruz.) ayinlerini 5 kişiden fazla bir cemaat toplanmadan yapılma zorunluluğu getirildi. Seçimlerin yapılmaması hala söz konusu değildi. Fakat hasta sayısı bini kolayca geçti ve hiçbir durma işareti vermedi.
31 martta varolan önlemlerin üstüne 1 Nisan’da itibaren geçerli olacak yeni sıkı uygulamalara geçildi. Çünkü 28 mart bir günde en fazla vakanın tespit edildiği gün olarak bitti. Gün sonunda 249 vaka vardı, önceki gün 168 idi ve genelde bundan düşük bir seyirde idi. Marketler, saat 10-12 saatleri arasında yalnızca 65 yaş üstü insanlara açık olacak, geri kalan sürede marketlerin girişinde herkesin tek kullanımlık eldiven giyme zorunluluğu getirildi. Ayrıca her kasaya en fazla 3 kişi düşecek şekilde markete müşteri alınacak, geri kalanı dışarıda bekleyecek. Örneğin bir markette 3 tane kasiyer varsa aynı anda çalışan, en fazla 9 kişi aynı anda market içinde bulunabilecek. ‘Belediye’ bisikletlerinin kiralanmasına kısıtlamalar getirildi. Parklar, sahiller gibi genel kullanıma açık yerlerin kullanılması yasakladı. 18 yaşından küçükler yalnızca ebeveynleri ile beraber dışarı çıkabilecekler, dışarıda kimse iki metreden daha yakın bir şekilde beraber gezemeyecek, çocuk- ebeveyne olmadığı sürece bu kural bütün aile fertlerine de uygulanacak . Bütün oteller ve pansiyonlar kapatıldı, kozmetik, kuaför servisi sunan her işletme kapalı kalacak. Postaneler de her vezneye en fazla iki kişi aynı anda bekleyebilecek. Kişisel araçla da iki kişiden fazla kimse bulunmayacak. Bütün rehabilitasyon servisleri durduruldu ve bunlara uymayan vatandaşlara 30.000 zlotiye kadar ( yaklaşık olarak 47 bin TL) ceza kesilecek. Bu satırları yazdığım sırada son güncellemeye göre ülkede toplam 2692 vaka ve 51 ölüm var. Testlerin yeterli sayıda yapılmadığını da işaret eden bazı insanlar var, açıkçası ben de o yönde bir fikirdeyim. Bir aydır toplam 61178 test yapıldı. Bu sayı 38 milyon nüfusu olan bir ülke için az olduğunu sanıyorum.
Polonya hükümetinin aldığı bütün önlemler ve sonuçları boyle özetlenebilir. Bu özetten sonra bütün bu politikaların, hükümetin Covid-19 ile mücadelesinin siyasi etkileri ve sonuçlarına gelelim. Polonya hükümeti, parlamentonun alt kanadında(Sejm) çoğunluğa sahipken, senatoda çoğunluk burun farkıyla muhalefet partilerinde. Kutuplaşmanın en iyi örneklerinden biri olan Polonya siyasi atmosferi içinden yeni partiler (Wiosna, Türkçe’de Bahar demek, Robert Biedron’un liberal partisi) çıkarsa da bir süredir mevcut hükümetin yerine geçip alternatif olmaktansa, onu düşürmeye odaklanmış görünüyor. Muhalefet birbiri ile didişmeyi bir süreliğine bir kenara bırakmışa benziyor. Hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin planladığı gibi 10 mayısta yapmasına ağız birliği yaparak karşı çıkıyorlar. Çünkü bütün anketlerde artık mevcut Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ilk turda yüzde 50’i geçerek yeniden cumhurbaşkanı seçiliyor. Hükümetin çok efektif davranarak bu kadar önlem almasının arkasında yatan sebeplerden bir tanesi de arkasına aldığı bu hava ile Duda’nın bu yıl seçilmesini sağlamak. Duda şu anda büyük bir avantajı elinde bulunduruyor ve Polonya ekonomisi, bu yılki yüksek enflasyona rağmen henüz pandemiden çok etkilenmedi. Hükümet işletmeleri kurtarmak için bir para fonu da oluşturdu. Bu durumda evinde oturup sadece bir kaç bin insanın izlediği facebook canlı yayınları dışında elinden bir şey gelmeyen muhalefetin adayları seçimi kazanmak bir yana mevcut oylarını da tam olarak koruyamama sorunu ile karşı karşıya kalabilirler. Ayrıca, seçimi ikinci tura taşımak ve birlikte hareket ederek bir muhalefet lideri seçtirme ihtimali de ortadan kalkmış durumda. Fakat gelişmeler, pandeminin yayılma hızı, önlemlere rağmen durdurulamaması hatta yavaşlatılamaması hükümeti biraz gerçeklerle yüzleştirir diye bekliyordum. Hatta bu yazının ilk kısmını yazmaya başladığımda Duda çok sönük de olsa seçimlerin ertelenebileceğini ifade eden bir çıkış yaptı. Yazının sonuna koymayı düşündüğüm cümlenin geçersiz olacağını düşündüğüm için yazmayı bırakıp gelişmeleri takip ettim. Fakat her popülist siyasi partide olduğu gibi gerçekler ile karşı karşıya kaldığında hala yanlışta inat etmeyi tercih ettiler. Hatta şapkadan tavşan çıkardılar. Seçimlerin halkın sağlığı göz önünde bulundurularak ülke genelinde posta yoluyla yapılmasını içeren bir yasa tasarısı düzenlediler. Henüz bunun sonucunu almadık ama bu tasarının senatoda 30 gün bekletilme ihtimali üzerine hükümetin seçimden 4 gün önce bu posta yoluyla oy verme işlemini yapma ihtimali doğal olarak neredeyse imkansız olacak.
Elbette bu seçimleri düzenleme inadı parti içinde de bir ayrışmayı sonunda getirdi. PiS bir gruplar koalisyonu aslında, yekpare bir parti değil. Partinin içinde önemli bir grubun başını çeken Jaroslaw Gowin, doktor ve rahiplere danıştıktan sonra seçimlerin yapılmaması gerektiği kanısına varmış, yani bir yıl ertelenmesine ikna olmuş ve parti lideri Kaczynski ile görüşmesinde kendisine bakanlarının kabineden atılacağını ve seçimlerin zamanında planlandığı gibi düzenleneceğini ifade etmiş. Eğer Gowin ve grubu partiden çekilirse PiS parlamenter çoğunluğu kaybedecek ve bu inat kendilerine siyasi biraz daha da kaybettirebilir.
Fakat, bütün bu olanlara rağmen, salgınla mücadele için daha fazla önlem gerekirse gerçekleştirip mümkün olan en kısa zamanda en azından ülke içinde hayatı kısmi bir normalliğe döndürmeye çalışarak Duda için önümüzdeki 5 yılı da garantilemeye çalışacaklardır. Fakat bu inat daha sürer mi? Emin olmamakla beraber popülizmin neler yapabileceğini de küçümsememeliyiz.
Neredeyse, tamamen siyasi hesaplar içinde boğulmuş olan bu virüs ile mücadele stratejisi halk sağlığı için başarılı olup olmadığı bir yana, ana hedefinin ‘ne olursa olsun, seçimler zamanında yapılacak’ olduğu oldukça aşikar.