Sevmek
Başkalarının sevgisi ile hayata adım atıyoruz. Ben iken birileriyle birlikte o oluyoruz. İkiyi bir etmek için seviyoruz. Duygularımız bir olmanın yolunda harcanıyor benliğimiz ıssız kucaklarda kayboluyor. Birini severken vazgeçiyoruz kendimizden belki de ilk vazgeçişi sevgi bize sevgi öğretiyor. Vazgeçmek kendine ait olan her şeyi onun güzelliğinin lütfu olarak görmek. Koşulsuz inanmak büzün güzelliklere göğüs kafesinde hayatı sıkıştırarak. Bir adı olur sevmenin bir kalbi oda dayanamaz en ufak bir sarsıntıda kırılır. Gözlerinin önündeyken birini özlemektir sevmek. Sevgi insanı suretten arındırınca ruhların birbiri ile eşleşmesidir. Onunla olan her anın sonsuzluğa yolculuğuna inanmak ister sevenler. Yanındayken ona ulaşmanın yollarını aramak kendine ait olmayarak. Bir insan sevmekten yorulur mu? Bir paltoyu öperek askılığa asan bir adamın sevgisinin düşünelim. Ona hizmet ettiği için paltosunu sevebilir bir adam. Bir annenin sofrada en son yemek yemesi ya da tencerede kalan yemeği aç olsa bile çocuğuna ayırması sevgi değil midir? Sevgi kâr amacı gütmeyen sade bir feda gerektirir. İnsanın kendisini minnet duygusundan temizlemesi gerekir. Kendinden ödün verdikten sonra gerisini düşünmeden sadece sevmesi. Bir şeye bütün güzellikleri ile bakmasını bize sevmek öğretir. Öyle ilk başta sersemleterek hırpalayarak silkeler üzerimizdeki kara bulutları bir olmayı umut ederek. Kimi zaman insanı kendinden bile nefret eder. Diğer gamlık duygusunu yüreğinde taşıyarak diğerinin derdi ile dertlenir. Yoksa bencilleşiyoruz bir den ikizleşince bayatlamaya başlıyor sevgiyi kaybeden hayatlarımız. Bir yanık kokusu beliriyor ruhsuz kelimelerde ve biz başkalarının sevgisi ile bu hayata veda ediyoruz.