Kendimizi sonsuz bir çukura attığımızı hissettiğimiz anlarda, eleştirilerle karşılaşırız. genellikle bu zamanlar en özgür hissettiğimiz anlardır. kendimizi tam olarak sevdiğimiz zamanlarda insanlar bunu yargılar. birçok şeyi yargıladıkları gibi.
kıyafetlerimiz, saçlarımız, boynumuzdaki veya herhangi bir bölgemizdeki dövmelerimiz, piercinglerimiz ve benzeri. sanki onları kısıtlıyormuşuz gibi, bizi kısıtlarlar. intikam alma yöntemleri bu olsa gerek. el ele iki genç geçerse tabi ki bu yadırganacak bir durumdur, kadını döven bir adam ise seyirlik bir filmdir sadece. tüm tabularımız, yıkık dökük anılarımız böyle insanlar yüzünden mahvoluyor. kendimizi korumamıza izin verilmediği gibi, başkasını da savunamıyoruz. ülkemiz çok despot olmakla birlikte narsistte. tabular, bizi bizden alan en büyük etkenlerdir. tabular, yok oluş çağrılarımızdır.