Kaç gece daha keşke ölsem diyerek sarılırım yorganıma? Kaç gecenin ardına sabahı görmemek umuduyla teslim ederim kendimi? Öyle durumdayım ki şimdi; ne boşu doldurabiliyorum, ne doluyu aldırabiliyorum. Aldırış etmeden yaşıyorum hayatı. Hiçbir şey almadan heybemden, ömür veriyorum akıp giden zamana.
Gözyaşlarım gerçek olmasa, zamanın akıp gittiğini anlamayacağım belkide. Geçen her saniye daha acı can kaybı yaşıyorum. Dirhem dirhem ölüyorum. Senin uyuduğun elleri, ben gecemde öldürüyorum. Ellerinle boğuyorum kendimi. Kendi intiharıma sebep olmamak için; intihar süsü veriyorum veriyorum cinayetime. Allı pullu, şatafatlı bir cenaze merasimi düzenlemeden, yerleştiriyorum kendimi musallaya. Senin öldürdüğün benin, cenazesini kaldırıyorum içimde. İçimde; içimin ölümüne, için için şahit oluyorum.
Yaşamaya hevesli çağlarımın acemiliğinde, tecrübe kazanmışlığın haklı galibiyetiyle suluyorum mezarımı. Kendimi ve seni yenmiş olmanın zaferiyle heyecanlı yüzüm. Şerefine kalkmayan kadehleri; şeref yoksulluğuna içiyor; senden ne kalmışsa ağız dolusu küfürlerle püskürüyorum ağzımdan.
Yaşanmaya değer ne varsa bırakmadın içimde. Bir karar vermeliyim. Ya seni öldürmeli ya kendimi. Her dakikasını gerçekmişçesine yaşadığım hayatı, gençliğinde veremem toprağa. Senin sahteliğini gömüp yüzüne tükürmek en makul olanı artık içimden gelen.
Senden sonram olmaz diyerek büyük konuşmuşum zamanında. Büyük konuşmayı sevmezdim bilirsin; ama BÜYÜK severdim işte… Sonum olmanı istemezken sonumu getirme gayretini taktir etmemek ayıp olur sana. ” Karakterinle yaşadığın hayatımda, keşke aynı olarak kalmayı becerebilseydin “demek isterdim. Ama yılan misali koynuma soktuğun kimsesiz gecelerden anlıyorum ki; her ne surete bürünürse bürünsün “yılan” olduğu değişmiyormuş insanın…
Çok önce bitirdiğim seni yüksek sesle haykırıyorum artık. “ BİTTİN… ” sonumda, uykumda,solumda, soluğumda, bile yerin yok artık. Sen hayatının en soluk yanında, renksizlik içinde ÖLeceksin ve ben o gün yağmurun ardından gökkuşağını seyredeceğim. Ve bir damla göz yaşı dökmeyeceğim. Dönüp gülümseyeceğim çevreme; ” Yapabileceği en gerçek şeyi yaptı ve sonunda sahteci olmadan öldü.” diyeceğim…