Sonra bir şeyler oldu. Dalındaki yaprak ağaca selamını kesti, şansını bulmuş kaldırım taşına güneş vurdu, en sevdiğin çikolatanın son üretimiydi ve belki birazda gökyüzü beyaz bulutlar mavi olmalıydı. Uyumların uyumsuz dünyası içinde kabul görmüş sözcükler, harfler birbirinden bir haber, cümleler karşılıklı zar atıyor falan filan işte anla yani ters gidiyor bir şeyler. Olması gereken düz, anti-devrik paragraflar gibi. Devrik olan başka bir şeyler var ama yollarımın başı son, sonu baş olmuş. Sarsıntılar titreşim bile yapamaz sağlam kuruntularda. Sonra virgüller yerini şaşırdı, nokta koymak nefes almak oldu. Es veriyorduk hayatlarımıza, insanlara nokta koyarak ?!
“Yine mi güzeliz, yine mi çiçek?” diyordu şarkılar.