Yine mi sen!
Sana hayallerime girmen yasak dememiş miydim?
Niye burdasın o zaman?
Neyse geldin artık…
Bizde gelene defol git burdan demek yoktur senin gibi, hoşgeldin..
Nasılsın, napıyosun?
Formunda mısın yine bugünde?
Belli belli formundasın, uyutmayacaksın sabahlara kadar.
Bizde sohbet ederiz artık değil mi?
Seversin sen benim muhabbetimi.
‘Kitap Hırsızı’ diye bir roman var bilir misin?
Küçük kız kitap çalıyor okumayı bilmesede.
Gerçi evlatlık verildiği babası öğretiyor sonradan.
Seninde romanın yazılırdı aslında.
‘Kalp Hırsızı’
Nasıl güzel ama değil mi?
Sayfalara sığmaz çaldığın kalpler herhalde.
Güzel roman olur ama, ‘best seller’ arasına girer hani.
Kahve ister misin?
Herkes çay sorar niye kahve sordu bu şimdi diye içinden geçiriyorsundur kesin.
Kahve biz yalnızların içeceğidir.
Beraber olursak bir gün içeriz çayımızı tavşan kanı.
‘İce tea’ de olur tabi sen nasıl istersen.
‘Neşet Ertaş’ın ölüm yıl dönümüydü bugün biliyor muydun?
“Ah yalan dünya”
Mekanı cennet olsun
Senin kadar yalancısını da görmedim he.
Bak seninle ilgili yazılabilecek bir kitap daha, ‘Yalancılar Kraliçesi’
Bilmem anlıyor musun ama bunlar seni sevdiğimden geliyor aklıma.
Sayende tabii unutturmuyorsun hiç kendini.
Girip girip duruyorsun hayallerime.
Ama seninle olan hayaller de ayrı bir güzel be.
Bu konulara girmesek diyorsun biliyorum.
Tamam tamam hemen değiştiriyorum konuyu.
Yüz yüze konuşuruz bunları zaten.
Gidiyor musun yoksa?
Ne güzel sohbet ediyorduk, kahve içecektik daha..
He bak aklıma ne geldi.
Çok mu merak ettin yoksa?
Cevabı biliyorsun.
Yok sen değil her şeyi de üstüne alınma.
Bir arkadaşla Beylerbeyinde oturup muhabbet ediyorduk.
Bir soru sormuştu, ‘şu iki köprü mü daha yalnız yoksa biz ikimiz mi?’ diye.
Bende ikisi de yalnız değil, birbirimizin yalnızlığını gideriyoruz demiştim.
Seninle de gidersek ya yalnızlığımızı?
Yine senmişsin ya özür dilerim yalan söylemişim.
Ben hiç sevmem de yalanı.
Ama sen söyleyince seviyorum.
Kafanı şişirdim baya.
Neyse,
Kahven hazır, afiyet olsun.