Bir insan kaç kere kırılır? Kaç kere canı yanar en sevdiği uğruna? Benim çok kez yandı sizi bilmem. Kendini olmayacak bir hayale kaptırmak ne kadar yakarsa o kadar yandım işte. Yine de vazgeçmedim bu yangından. Bir damla su dökmedim üzerine. Ben dökmedikçe o yangın daha çok büyüdü. İçimde fırtınalar koptukça daha da yayıldı, gitgide sardı her yanımı. Artık söndüremezdim bu yangını ki öyle bir niyetim de olmamıştı zaten. İçim böylesine yanarken böylesine sıcakken, soğuk davranamazdım sana. Öyle de oldu, sonunda yanan ben oldum. Ama razıydım bu duruma. O yangın sönecekse senin elinden sönecekti. Ben senin yağmurunda ıslanarak söndürmeye çalışsamda sen bir odun daha attın yangınıma. Daha da yandım. Harlandım. Gözyaşları da çare değildi. Ufaktan çiseliyordu ama söndürmüyordu. Senin ağzından çıkacak iki kelime yeterdi kendimi bulmam için. Şimdi ne kendimdeyim ne de sendeyim. Sahi nerdeyim? Yolunu kaybetmiş küçük bir çocuğun annesini araması, belki de ağlayarak sesini duyurmaya çalışması kadardı çaresizliğim. Ne sana sesimi duyurabiliyorum ne de yolun başına geri dönebiliyorum. Kimsesiz değilim belki ama sensizim. Sessizim. Seninle olmadığım yerlerde yalnız, seninle konuşmadığım zamanlar dilsizim. Hayatımın merkezine seni koymuşum. Gelsen, bulsan beni, çıkarsan bu zindandan. Ah bir de sevsen. Çok şey mi istiyorum acaba diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Ama kendin yap istiyorum, fazla ısrarı da sevmem zaten. Ben istedim diye değil, kendin istediğin zaman gel kadın. Ne kadar vaktimiz var, daha ne kadar sürer bu bekleyiş bilmem ama ölüm gelmeden sen gel.. Bazen beklemek yoruyor, hiçbir şey yapmadığın halde yoruyor hayat seni. Bitti dediğin anda, takatim kalmadı dediğin anda devreye giriyor umut. Ya gelirse. Ya geldiğinde seni bulamazsa. Böyle böyle devam ediyor bu zorlu bekleyiş. Beklemekten sıkıldığı anlarda oluyor insanın. Ama beklenen buna değerse bir o kadar güzelleşiyor. Aptallık olarak nitelendirilebiliyor bazen. Gelmeyeceğini bildiğin halde nedir bı ısrar? Olmayacak duaya amin diyorsun sen. Aklım bile beni azarlayabiliyor bazen. Böyle düşünmekten çekinmiyor. Ama kalbim.. Kötü bir söz dahi duymadım ondan. Aşk akıl işi değildir benim işimdir dercesine savunuyor sevgisini. Ezdirmiyor onu kimseye. Unutmuyor, unutturmuyor da…
-SON-